17. Hukuk Dairesi 2015/7550 E. , 2018/1225 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde asıl dosyada davalı-birleşen dosyada davacı ... vekili tarafından tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R -
Asıl dosyada davacı vekili, davalı ...’nın diğer davalıya trafik sigortalı... plakalı araç ile 21.07.2008 tarihinde direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, gidişe göre yolun sağında park halinde bulunan davacıya ait ... plakalı araca ve aracını kilitleyen davacıya tam kusuruyla çarptığını, davacının kaza nedeniyle ağır yaralandığını, aracının değer kaybına uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 2.400,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden, 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.Asıl dosyada davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.Birleşen dosyada davacı vekili, davalı ..."nin maliki, davalı ... şirketine trafik sigortalı, davalı ..."in sevk ve idaresindeki aracın karıştığı trafik olayı sonunda müvekkilinin zarar gördüğünü ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL’nin 21.07.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Birleşen dosyada davalılar ... ve ... vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; asıl dava yönünden davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.738,81 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 15.000,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan ..."dan alınarak davacıya verilmesine, birleşen ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/265 Esas sayılı dosyasının reddine karar verilmiş; hüküm, asıl dosyada davalı-birleşen dosyada davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 2015 yılı için 2.080,00 TL"dir.Temyize konu karar, asıl davada davacı için hükmedilen 1.738,81 TL maddi tazminat tutarı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden asıl dosyada davalı-birleşen dosyada davacı ... vekilinin asıl dosyada davacı ... lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl dosyada davalı-birleşen dosyada davacı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Hakim, manevi tazminata TBK"nun 56 (eski BK 47) maddesi hükmüne göre, özel durumları göz önünde tutarak adalete uygun olarak hükmeder. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza
olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Bu durumda hükmedilen manevi tazminat miktarı, somut olayın özellikleri, kaza tarihi, tarafların kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olayın meydana gelmesindeki etkiler gibi hususlar bir arada değerlendirilerek belirlenmelidir. Somut olayda; olayın oluş şekli, kaza tarihi, davacının yaralanması bir arada değerlendirildiğinde hükmedilen manevi tazminat bir miktar fazladır.
4-Dava konusu kazada, asıl dosyada davalı-birleştirilen dosyada davacı ... ... plakalı aracı ile ... Caddesi üzerinde seyir halindeyken, aracın kontrolünü kaybederek en sol şeritten sağ şeride doğru yöneldiği esnada park halindeki ... plakalı otomobile ve otomobilin yanında yaya olarak bulunan asıl dosyada davacı ...’a çarparak ...’ın yaralanmasına sebebiyet vermiş, bu esnada aynı istikamette sağ arkadan gelmekte olan birleştirilen dosyada davalı ... idaresindeki ... plakalı otomobille asıl dosyada davalı-birleştirilen dosyada davacı ...’ın idaresindeki ... plakalı araca çarpmış, ... plakalı araç darbe etkisi ile kayarak yine sağ tarafta park halinde bulunan bir başka araca çarpmıştır. Her ne kadar yerel mahkeme tarafından yapılan keşif sonrası düzenlenen tek bilirkişilik kusur raporunda her üç aracın karıştığı kaza tek bir olay gibi nitelendirilmiş ise de, sonrasında İTÜ"den alınan raporlarda da belirtildiği üzere asıl dosyada davalı-birleştirilen dosyada davacı ... ile asıl dosyada davacı ... arasında meydana gelen kazayı 1. olay; asıl dosyada davalı-birleştirilen dosyada davacı ... ile birleştirilen dosyada davalı ... arasında meydana gelen kazayı ise 2. Olay olarak nitelendirmek gerekmektedir. Asıl dava konusu, davalı ...’ın park halindeki ... plakalı otomobile ve otomobilin yanında yaya olarak bulunan davacı ...’a çarparak ...’ın yaralanmasına sebebiyet vermesi nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemi olup, asıl dava konusu birinci kaza ile ilgili oluşa uygun olarak düzenlenen ve ceza yargılaması sırasında alınan ve kesinleşen bilirkişi raporu ile de örtüşen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır.Birleştirilen dava yönünden kusur temyiz itirazlarının incelemesine gelince; mahkemece yapılan keşif sonrası tek bilirkişiden alınan 14/01/2010 tarihli raporda, bilirkişi kazayı bir bütün olarak değerlendirmiş ve asıl dosyada davalı-birleştirilen dosyada davacı ...’ı 8/8 kusurlu bulmuştur. İTÜ"den alınan 25/10/2010 tarihli raporda; asıl dosyada davalı-birleştirilen dosyada davacı ..., davacı ... ile arasındaki 1. olayda %100 kusurlu bulunurken, asıl dosyada davalı-birleştirilen dosyada davacı ... ile ... arasında meydana gelen 2. olayda asıl dosyada davalı-birleştirilen dosyada davacı ... kusursuz, ... tam kusurlu bulunmuştur. 22.04.2011 tarihli İTÜ" den alınan raporda asıl dosya açısından değerlendirme yapılıp birleşen dosya açısından değerlendirme yapılmamıştır. Bunun üzerine, birleşen dosya açısından değerlendirme yapılması için İ.T.Ü" den alınan 13/12/2012 tarihli ek rapor da, aynen 25/10/2010 tarihli rapor gibi; asıl dosyada davalı-birleştirilen dosyada davacı ..., davacı ... ile arasındaki 1. olayda %100 kusurlu bulunurken, asıl dosyada davalı-birleştirilen dosyada davacı ... ile ... arasında meydana gelen 2. olayda asıl dosyada davalı-birleştirilen dosyada davacı ... kusursuz, ... tam kusurlu bulunmuştur. Özet olarak, tek kişilik bilirkişi raporuna göre davalı-birleştirilen dosyada davacı ... kusurlu bulunurken İTÜ"den alınan 25/10/2010 tarihli raporda ve İTÜ" den alınan 13/12/2012 tarihli ek raporda asıl dosyada davalı-birleştirilen dosyada davacı ... ile ... arasında meydana gelen 2. Olayda asıl dosyada davalı-birleştirilen dosyada davacı ... tamamen kusursuzdur. O halde, olayın oluşuna uygun olarak düzenlenen, asıl dosyada davalı-birleştirilen dosyada davacı ...’ı tamamen kusursuz, birleşen dosya davalısı ...’i %100 kusurlu bulan İTÜ" den alınan 25/10/2010 tarihli rapor ve İTÜ" den alınan 13/12/2012 tarihli ek raporlara itibar edilerek asıl dosyada davalı-birleştirilen dosyada davacı ...’ın birleşen dosyada 2.000,00 TL tazminatın mahiyeti davacıya açıklattırılarak tamamen kusursuz olan birleşen dosya davacısının talep ettiği tazminat tutarı için ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle ve yanlıgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl dosyada davalı-birleşen dosyada davacı ... vekilinin asıl dosyada davacı ... lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün miktar itibariyle kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl dosyada davalı-birleşen dosyada davacı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (3) ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl dosyada davalı-birleşen dosyada davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl dosyada davalı-birleşen dosyada davacı ..."a geri verilmesine, 22/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.