10. Hukuk Dairesi 2018/6884 E. , 2019/3618 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
KARAR
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne alınmıştır.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) 5510 sayılı Kanunun 21. maddesinin 1. fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir davranışı sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği, 4. fıkrasında, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle gerçekleşmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısının, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edileceği belirtilmiştir.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, davalı ... yönünden davanın yasal dayanağının 5510 sayılı Kanunun 21. maddesinin 4. fıkrası olduğu gözetilerek ve dava dosyasında mevcut peşin sermaye değer tabloları ve fiili ödemeler değerlendirilerek yapılacak hesaplamaya göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu anılan madde hükmü gözardı edilerek karar verilmesi isabetsizdir ve hükmün bozulması gerekmektedir.
Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi gereğince halen yürürlükte bulunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince düzelterek onanmalıdır.
SONUÇ : Hüküm fıkralarının silinerek yerine; “Davanın kısmen kabulü ile, 49.710,08 TL kurum alacağının davalı ..."den gelir onay tarihinden, davalı ... A.Ş."den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacı kuruma ödenmesine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 3.395,69 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti, tebligat ve müzekkere masrafından ibaret toplam 634,40 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.818,11 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davacıya verilmesine,
Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.388,79 TL nispi vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine” ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 18.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.