Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/10693
Karar No: 2018/5322

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/10693 Esas 2018/5322 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/10693 E.  ,  2018/5322 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı, davalı ve dahili davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kullanım kadastrosu sırasında köyü 159 ada ... parsel sayılı 5916,91 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla vasfıyla .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve kullanıcısı ve üzerindeki zeytin ağaçlarının sahibinin ... olduğu şerhiyle ... adına tespit edilmiş, bilahare 6292 sayılı Kanun uyarınca 08.07.2013 tarihinde davalıya satılmıştır.
    Davacı 02.08.2013 havale tarihli dilekçesi ile taşınmazın mirasbırakanından kaldığını ve taksim yapılmamasına rağmen, kullanıcı olarak kardeşi olan davalının eşi adına yazıldığını ve 6292 sayılı Kanun uyarınca davalıya satışının gerçekleştirildiğini belirterek taşınmazın tapusunun iptali ile mirasbırakanı adına isabet edecek hissenin kendi adına tescilini talep etmiş, mahkemece 06.01.2014 tarihli celsede ... davaya dahil edilmiş ancak ...02.2014 tarihli celsede bu ara karardan dönülmesine karar verilmiş, yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine; dava konusu ... ili, ... ilçesi, köyü 159 ada ... parsel sayılı taşınmazın 08/04/2014 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen toplam 1848,... m²"lik kısmının ifrazı ile krokide (A) harfi ile gösterilen toplam 4068,76 m²"lik kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile muris ... ve ... olma ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, ifraz edilen ve krokide (B) harfi ile 1848,... m²"lik kısmın aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle davalı adına bırakılmasına, karar verilmiş, hüküm davacı, davalı ve dahili davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 6292 sayılı Kanundan kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışmaları, 1999 yılında 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen) Ek .... maddesi gereğince yapılmıştır. 2010 yılında yapılıp ilân edilerken kesinleşen kullanım kadastrosu bulunmaktadır.
    ...) Dahili davalı Hazinenin temyiz itirazları yönünden:
    Çekişmeli 159 ada ... parsel sayılı taşınmaz dava tarihinden önce 08/07/2013 tarihinde dahili davalı ... tarafından davalıya satılmış olmakla dava tarihinde tapu maliki olmayan ve eldeki davada davalı sıfatı bulunmayan Hazinenin hükmü temyiz hakkının bulunmadığı anlaşılmakla dahili davalı Hazinenin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    ...) Davacı ..."nin temyiz itirazları yönünden;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    ...) Davalı ..."ın temyiz itirazları yönünden;
    31/08/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun .... maddesi gereğince, ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla kabul edilerek ....04.2012 gün ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin .../a bendinde “Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan ... adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine .../A veya .../B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki .../A veya .../B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle ... adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır. Ancak bu kararlardan infaz edilerek tapuda ... adına tescil edilen taşınmazlar ise ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilir.” hükmü ile, 7/...-b maddesinde “Özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan ancak daha sonra ... adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine .../A veya .../B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtları geçerli kabul edilir, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda ... adına tescil edilenler ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde ilgilileri tarafından idareye başvurulması hâlinde önceki maliklerine veya kanuni ya da akdî haleflerine bedelsiz olarak iade edilir. Ancak, bu kişilerden taşınmazlarına karşılık daha önce yer verilenlere veya bedeli ödenenlere iade işlemi yapılmaz” hükmü düzenlenmiştir.
    Bu yasal düzenlemeler ile tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre oluşan ve ilgilileri adına tapuya kaydedilen taşınmazlardan nitelik yitirdiği gerekçesiyle orman sınırı dışına çıkartılan taşınmazlar hakkında verilen tapu iptali ve tescil kararı kesinleşmiş ve infaz edilerek ... adına tescil edilmiş olan taşınmazlar, ilgililerinin ... yıl içinde başvurusu halinde aynı maddenin dördüncü fıkrasındaki şartları taşımamaları halinde yalnızca önceki kayıt maliklerine veya kanunî mirasçılarına iade edilecektir. Şayet, iptaline karar verilip ... adına tapuya tescil edilen taşınmaz, özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına oluşmuş tapu kayıtlarından ise, 6292 sayılı Kanunun 7/...-b maddesi uyarınca önceki maliklerine veya kanuni ya da akdî haleflerine bedelsiz olarak iade edilebilecektir.
    6292 sayılı Kanunun uygulanma esas ve usullerini göstermek üzere çıkarılan 345 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinin .... maddesinde "(...) .../B alanları kullanıcılarının hak sahibi olabilmesi için;
    a) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 3402 sayılı Kanun hükümleri uyarınca düzenlenen güncelleme listeleri veya kadastro tutanaklarına göre oluşturulan ya da Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 3402 sayılı Kanun hükümleri uyarınca düzenlenecek güncelleme listeleri veya kadastro tutanaklarına göre oluşturulacak tapu kütüklerinin beyanlar hanesinde isimlerinin yer alması ve bu kişilerin 31/.../2011 tarihinden önce kullanıcı ve/veya muhdesat sahibi olduklarının belirtilmesi...,
    (...) Kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre 31/.../2011 tarihinden önce kullanıcı ve/veya muhdesat sahibi oldukları tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilenler de İdarece tebliğ edilen satış bedelini itiraz ve dava konusu etmemeleri halinde hak sahibi olarak kabul edilecektir." hükümleri bulunmaktadır.
    Çekişme konusu 159 ada ... parsel sayılı taşınmaz hakkında düzenlenen kadastro tutanağında taşınmazın ..."ın kullanımında olduğunun belirlendiği, ..."ın vefatı sonucunda mirasçıları ... ve ... tarafından diğer mirasçı ..."ın çekişmeli taşınmazı 6292 sayılı Kanun uyarınca satın alması için muvafakat verildiği ve 6292 sayılı Kanun uyarınca dava tarihinden önceki bir tarihte, kullanım kadastrosu sırasında hak sahibi oldukları belirlenen gerçek kişinin halefine satılarak 08/07/2013 tarihinde, davalı ... adına tapuya tescil edildiğine, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazineye yöneltilerek açılması gerektiğine, taşınmazı satın alan kişi adına tapuya tescil edilip mülkiyet belirlendikten sonra, şahsi hak niteliğindeki şerhe yönelik olarak açılacak davaların dinlenme olanağı bulunmadığı dikkate alınarak davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: ...) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, dahili davalı Hazinenin TEMYİZ DİLEKÇESİNİN REDDİNE,
    ...- İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davacı ... ... temyiz itirazlarının REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine
    ...-Üçüncü bentde açıklanan nedenlerle, davalı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/07/2018 günü oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY
    Davacı çekişmeli taşınmazın müşterek muristen kaldığı ve davalının mirasbırakanının tüm mirasçılar adına çekişmeli taşınmazı kullandığını ve taksim yapılmadığını belirterek hak sahipliğinin iptali ve miras payı oranında adına tescilini talep etmiştir.
    Şerh sahibi olması gerektiği yolundaki iddia, sahibine o taşınmaz üzerinde "hak sahibi" olma hakkı vereceği gibi; taşınmazı satın alma hakkını da beraberinde getireceği için şahsi bir hak talebi olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Başka bir anlatımla, "hak sahipliği" mülkiyetin tamamını veya bir parçasını talep etme hakkını kazanmaya neden olacağından, dolaylı olarak mülkiyet hakkını ilgilendirmektedir. Mülkiyet hakkı kutsaldır. Kamu yararı dışında bir gerekçe ile sınırlandırılamaz.
    Bu nedenle, somut uyuşmazlıkta davacının "hak sahibi" olup olmadığının araştırılması ve hak sahibi olduğunun belirlenmesi durumunda da mülkiyet hakkını istemesinin yolu açılmalıdır. Bu konularda araştırılma yapılmaksızın hüküm kurulması, hakimin doğru sicil oluşturma yükümlülüğüne de aykırı olur.
    Hak arama özgürlüğü, Anayasanın hakların korunması ile ilgili hükümler başlığı altında ve 36. maddesinde; Herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahip olduğu şekli ile yer almıştır. Bu düzenleniş biçimi itibariyle kişinin hak arama özgürlüğünün güvence altına alındığı görülmektedir. (Bkz: Aynı konuda alınan Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2002/...-324 E. - 327 K. sayılı kararı)
    Bir işlem hangi kanun hükümlerine göre kurulmuş ise iptali de o kanun hükümlerine tâbi olmak zorundadır. Ayrıca, ....01.2009 günlü Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen .... madde: "Ek madde ... - 6831 sayılı Orman Kanununun ...6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik ..."nci maddesi ile .../.../1983 tarihli ve 2896 sayılı, .../6/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik ..."nci maddesinin (B) bendine göre Orman Kadastro Komisyonlarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu kanunun ..."inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak ... adına tescil edilir. Bu maddeye göre yapılacak kadastro çalışmaları ikinci kadastro sayılmaz." hükmünü içermektedir.
    Söz konusu hüküm, 5831 sayılı Kanunla 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenmiş ve aynı Kanunun .... maddesine bir istisna olarak düzenlenmiştir. Bu çerçevede, ortada bağımsız bir kadastro işlemi olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle işlemin iptali de aynı Kanunun .... maddesinde belirtilen 30 günlük süre içinde kadastro mahkemelerinde açılacak tespite itiraz davası ile veya .../.... maddedeki ... yıllık süre içinde de genel mahkemelerde açılacak tapu iptali tescil davası ile talep edilebilmelidir. Aksi halde, hak arama özgürlüğünün önü tıkanmış ve sınırlanmış olur ki, bunun kabulü mümkün değildir.
    Kaldı ki; 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanunda orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde yapılacak kullanım kadastrosunda bu yerlere muhdesat ile tasarruf edenler hakkında ne gibi işlem yapılacağı belirtildiği gibi, Hukuk Genel Kurulunun 1999/7-903 E. - 1999/944 K. sayılı kararında: "Hak sahibinin" adli mahkemelerde belirlenebileceğine işaret edilmiştir.
    Bu nedenle, he ne kadar yörede 3402 sayılı Kanunun Ek .... maddesi kapsamında yapılan kullanım kadastrosu sırasında, davalının mirasbırakanı taşınmazın kullanıcısı olarak belirlenmiş ve diğer mişrasçıların da muvafakatı ile hak sahibi olarak davalıya satış yapılmış ise de; davacının taşınmaz üzerinde "hak sahibi" olduğu iddiası bulunduğuna göre, öncelikle ... tarafından 6292 sayılı Kanun hükümlerine göre davalılara yapılan satışın (idari işlemin) iptalini istemek için davacılara önel verilmesi ve bu husus bekletici mesele yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği halde, bu hususun düşünülmeden farklı gerekçeyle mahkeme kararının bozulması yönündeki çoğunluk görüşüne yukarıdaki gerekçelerle katılamıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi