Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu ödeme emrine dayanak belgenin eklenmediğinden bahisle ödeme emrinin iptaline yöneliktir. Anılan bu başvuru şikayet niteliğindedir.
HGK"nun 02.02.2000 tarih ve 2000/504 sayılı kararında da açıklandığı üzere, İİK"nun 58/6. maddesi gereğince alacak bir belgeye dayanmakta ise belgenin aslının veya borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine tevdii gerektiği gibi, aynı Kanunun 61/1. maddesi 2. cümlesi gerecince belgenin onaylı örneğinin ödeme emrine de ekleneceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, yasanın anılan hükümlerine uyulmadığı görülmektedir. Bu eksikliğin giderilmesi gerekir. Mahkemece, takip iptal edilmeyerek icra dairesine verilecek süre içerisinde tamamlanması ve buna uygun ödeme emrinin tebliğ edilmesinin sağlanması için şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde borca itiraz edilip takip durduğundan ve önesürülen bu iddianın da itiraz mahiyetinde değerlendirilip icra dairesine yapılması gerektiği düşüncesi ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.02.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.