Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4656
Karar No: 2021/3531
Karar Tarihi: 17.03.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/4656 Esas 2021/3531 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/4656 E.  ,  2021/3531 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye Mahkemesi : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Ankara 13. İş Mahkemesi

    Dava, yersiz ödendiği tespit edilen ölüm aylıklarından oluşan borca ilişkin Kurum işleminin iptali ve bu nedenle borçlu olmadığının tespiti ile kesildiği tarihten itibaren yeniden ölüm aylığı bağlanması ve birikmiş aylıkların yasal faiziyle ödenmesi istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili; davacının eski eşi ...’den 19/03/2002 tarihinde boşandıktan sonra babasından ölüm aylığı almaya başladığını, yapılan bir ihbar üzerine konuyu araştıran Kurum görevlisi tarafından davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesiyle 31/10/2013 tarihinde tutanak düzenlendiğini, ayrıca davacının ifadesine başvurulduğunu, sonuçta davacının boşandığı eski eşiyle birlikte yaşadığı sonucuna varılarak ölüm aylığının kesildiğini, 26/12/2012 - 25/04/2014 dönemi için borç kaydedildiğini ve ödenen aylıkların iadesinin istendiğini, davalı kurumca detaylı bir araştırma yapılmadan sonuca gidildiğini, davacının boşandığı eşiyle çocukları sebebiyle zorunlu görüşme dışında bir arada yaşamanın söz konusu olmadığını, şeker hastası olan eski eşinin zorlu bir ameliyat geçirdiğini, kendisine bakacak kimsenin olmaması sebebiyle eski eşinin iyileşinceye kadar belirtilen adreste birlikte bulunmak zorunda kaldığını, bu durumun tamamen insani nedenlere dayalı olduğunu, sağlığı bozulan eski eşin geçen süreçte ruh sağlığının da bozulduğunu, bu amaçla tedaviler gördüğünü belirterek, davacının ölüm aylığının kesilmesi ile ilgili kurum işleminin iptali ile kesilen ölüm aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması ve ödenmeyen aylıkların faizi ile ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı vekili, davacının 5510 sayılı Kanun"un 56.maddesinin 2. Fıkrası çerçevesinde boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının tespit edilmesi üzerine yersiz ödenen aylıkların iadesi için talepte bulunulduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, “Davanın kabulü ile davalı kurum tarafından yapılan aylık kesme işleminin iptaline, davalı Kurum tarafından kesilen ölüm aylığının kesilme tarihinden itibaren davacıya yeniden bağlanmasına, davacının davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine, 2012 Aralık ayından itibaren tahakkuk edecek ölüm aylıklarının yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline” karar verilmiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ:
    Davalı ... vekilinin istinaf başvurusunda;
    1-Birlikte yaşayan eşlerin aylıklarının kesilmesinin kanun gereği olduğu,
    2-Davacının boşandığı eşine bakım yükümlülüğünün olmadığı,
    Gerekçeleri ve resen tespit edilecek gerekçelerle kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    B-BAM KARARI
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince, "...Kurum kontrol memurlarınca tutulan tutanağın somut verilere dayalı olduğu, davacı ile boşandığı eşinin birlikte yaşadıklarını imzalı beyanlarında birlikte yaşadıklarını beyan ettikleri, kolluk tarafından tutulan tutanaklarda, davacının boşandığı eşi ile aynı adreste birlikte yaşadıklarının belirtildiği, buna göre Kurum kontrol memurlarınca düzenlenen raporun aksinin ispatlanamadığı anlaşılmıştır. ...” gerekçesiyle,
    Davalı SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine,karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi Kararının bozulması gerektiğini beyan etmiştir.
    IV-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davaların birleştirilmesi ve ayrılmasına ilişkin hükümler, HMK"nın 166. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, amacı usul ekonomisine hizmet etmek ve aynı konuda çelişkili kararlar verilmesini önlemektir. Anılan Yasanın 166/2. maddesine göre; " Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. "Birleştirmenin koşulu olan “bağlantı” da, aynı yasanın 166/4. maddesinde, "Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır." olarak tanımlanmıştır.
    Eldeki davada, ilk derece mahkemesi 03.05.2018 tarihinde karar vermiş, davalı Kurum vekilinin talebi üzerine istinaf incelemesi neticesinde ise 16.07.2019 tarihinde karar verilmişken, işbu dava dosyası ile birleştirilmesine İstanbul 20. İş Mahkemesinin 14.02.2017 tarih ve E. 2015/649 - K.2017/40 sayı ile karar verilen kararının , davacısının SGK, davalısının ise işbu davanın davacısı olan ... olduğu,davanın konusunun boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle babasından aldığı ölüm aylıklarından 26.12.2012 - 25.03.2014 dönemine ilişkin kısmının tahsilini teminen açılan itirazın iptali davası olduğu, söz konusu dava dosyası ile temyiz incelemesine konu işbu dava dosyasının birleştirilmesine ilişkin ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı Kurum tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, İstanbul Bölge Adliyesi 34. Hukuk Dairesinin 31.05.2017 tarih ve E. - 2017/1017 - K. 2017/643 sayılı kararıyla istinaf talebinin reddedildiği, davacı Kurum tarafından kararın temyizi üzerine 21. Hukuk Dairesinin 04.12.2019 tarih ve E.2019/6224 2019/7502 K. sayılı temyiz talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Birleştirme kararı kesinleşmiş olan dava dosyasının kesinleşme tarihinin 04.12.2019 olduğu, öte yandan temyize konu işbu dava ile ilgili olarak Ankara Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince kararın 16.07.2019 tarihinde verilmiş olması nedeniyle birleşen dava dosyası ile ilgili herhangi bir karar verilmediği anlaşılmıştır.
    Bu nedenle Mahkemece birleşen dava da değerlendirilmek suretiyle her iki dava hakkında da karar verilmesi gerekmektedir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi