
Esas No: 2017/4669
Karar No: 2020/1330
Karar Tarihi: 23.01.2020
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/4669 Esas 2020/1330 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: İTİRAZIN İPTALİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin 11.10.2013 tarihinde davalı şirkette Fitness Eğitmeni olarak çalışmaya başladığını, 20.10.2014 tarihinde iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini, en son aldığı brüt ücretin 1.538,86 TL olduğunu, müşteri memnuniyetleri ve işini layıkıyla yapmış olması neticesinde pek çok kez kişiye özel egzersiz programları düzenlemek ve antrenman süresince eğitmen ile birebir uygulama yapılması olarak adlandırılan "Personal Training" anlaşması yaptığını, müvekkilinin Temmuz, Ağustos, Eylül 2014 maaşlarının tamamı ile Ekim 2014 maaşının 20 günlük kısmı olmak üzere toplam 4.237,87 TL maaş alacağının, 5.798,00 TL prim alacağının, kullanmadığı bir haftalık yıllık izin ücreti olan 295,00 TL alacağının, haftada en az 3 saat fazla mesai ile hakedilen 1.300,00 TL fazla mesai alacağının ve 1.200,00 TL kıdem tazminatı alacağının ödenmediğini, alacaklarının ödenmesi için noter ihtarnamesi çekilmesine rağmen ödemede bulunulmadığını, bunun üzerine ... 26.İcra Müdürlüğünün 2014/21601 E.sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını ancak davalının kötü niyetli itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu beyanla ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin ödenmeyen işçilik alacaklarının hesaplatılarak hüküm altına alınması ve davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, sözleşmeyi haksız bir şekilde fesheden işçinin kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacıya hiçbir şekilde prim ödemesi taahhüdünde bulunulmadığını ve müvekkili şirketten alacağının bulunmadığını bahisle davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Hüküm verildiği tarihte davalı tarafın vekili olmadığı halde davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup bu durum bozma sebebi ise de, ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Temyize konu olan kararın hüküm kısmında yer alan
"" 2- Taraflar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi uyarınca hesap edilen
A-792,78 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
B- 763,45 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, "" şeklindeki bendin hükümden çıkartılarak yerine,
""2- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi uyarınca hesap edilen 792,78 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine," bendinin eklenmesine, kararın bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.01.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.