6. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1421 Karar No: 2016/1846 Karar Tarihi: 10.03.2016
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2016/1421 Esas 2016/1846 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, kira alacağının tahsili amacıyla davalı borçlu hakkında tahliye istekli olarak başlattığı icra takibi nedeniyle ödeme emrine itiraz eden davalı, davacının itirazın iptali ve taşınmazın tahliyesi istemiyle açtığı dava sonucunda kısmen haklı bulunmuştur. Ancak, daha sonra taşınmazın satılması ile önceki malikin tahliye yönünden dava hakkı kalmadığı görüşüne yer verilerek, yazılı gerekçeyle yeni malik davacı olarak kabul edilerek karar verilmiştir. Dava, eski malik ile yeni malik arasında yazılı temlik bulunup bulunmadığının araştırılması istenmiş, ancak bu husus gerçekleşmemiştir. Türk Borçlar Kanunu'nun 310. Maddesine göre, yeni malik kira sözleşmesinin tarafı olur ancak dava açamaz. Bu nedenle tahliye davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yeni malik davacı olarak kabul edilerek karar verilmesi doğru değildir. Kararda, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 310. Maddesi hükümlerine yer verilmiştir.
6. Hukuk Dairesi 2016/1421 E. , 2016/1846 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali-Tahliye
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı itirazın iptali ve taşınmazın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, takibin 4.755 TL olarak devamına ve davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ... kiralananı 11/03/2010 tarihinde satın almış, 17/03/2011 tarihinde başlatmış olduğu haciz ve tahliye istemli icra takibinde 01/03/2008-01/03/2011 tarihleri arası 47.900 TL kira alacağı ile 6.058,24 TL işlemiş faiz isteminde bulunmuştur. Davalının borca itirazı üzerine açılan davada mahkemece alacak talebi yönünden davacının kiralananı satın aldığı tarihten sonraki döneme ilişkin alacak isteminin kabulü ile itirazın 4.725,42 TL asıl alacak 205,63 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, ödeme emri yasal şartları ihtiva etmediğinden tahliye isteminin reddine karar verilmiştir. Davacının hükmü temyiz etmesi üzerine Dairemizin 27.05.2014 gün ve 2013/15601 Esas, 2014/6861 Karar sayılı ilamı ile tahliye kararı verilmesi için hüküm bozulmuştur. Davacı ... davaya konu taşınmazı 10.08.2012 tarihinde ..."den satın almış, davacı vekili 27.11.2014 tarihli celsede müvekkili ..." nın davacı olarak davaya kabulünü talep etmiş, Mahkemece aynı tarihli ara karar ile eski malik ..."in davacı sıfatının silinmesine, ..." nın davacı olarak davaya kabulüne karar verilmiştir. Dairemizin 07.10.2005 tarih ve 2015/7036-8115 sayılı geri çevirme ilamı ile eski malik ile yeni malik arasında yazılı temlik bulunup bulunmadığının araştırılması istenmiş, Davacı vekili arada temlik bulunmadığını, TBK 310 uyarınca buna gerek olmadığını beyan etmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar kanunu 310. maddesinde; "Sözleşmenin kurulmasından sonra kiralanan herhangi bir sebeple el değiştirirse, yeni malik kira sözleşmesinin tarafı olur." düzenlemesi bulunmaktadır. Türk Borçlar Kanunu 310 maddesi hükmü uyarınca davacı malik sözleşmenin tarafı olur ise de davanın tarafı olamaz. Önceki Malik tarafından açılan davayı ancak dava hakkının yeni malik ..." na temlik edilmesi halinde yeni malikin davayı takip etme hakkı bulunmaktadır. Olayımızda davacı vekilinin Dairemizin geri çevirme kararına yönelik beyanı da dikkate alındığında bu husus gerçekleşmemiştir.Taşınmazın satılması ile önceki malikin tahliye yönünden dava hakkı kalmadığına göre bu nedenle tahliye davasının reddi gerekirken yazılı gerekçeyle yeni malik ... davacı olarak kabul edilerek karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.