13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/15896 Karar No: 2018/5683
Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/15896 Esas 2018/5683 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, bir sanığın mala zarar verme suçuyla ilgili olarak hüküm vererek mahkumiyet kararı almıştır. Ancak, hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceği konusundaki yasal düzenlemenin göz ardı edilmesi nedeniyle hüküm bozulmamıştır. Ayrıca, sanıkların hırsızlık suçuyla ilgili olarak verdikleri hüküm, suçun doğru şekilde nitelendirilmediği için bozulmuştur. İlgili kanun maddesi, TCK'nın 142/1-b maddesidir. Bununla birlikte, TCK'nın 53. maddesinin iptal edilen \"seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına\" hükmü nedeniyle, mahkeme kararı düzeltildi ve TCK'nın 53. maddesinin \"b\" bendi çıkarılarak onaylandı.
13. Ceza Dairesi 2016/15896 E. , 2018/5683 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; 5237 sayılı TCK’nun 151/1. maddesindeki seçenek yaptırımlardan hapis cezasının tercih edilmesi halinde, aynı kanunun 50/2. maddesi uyarınca bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre Sanık ... , sanık ... müdafiinin, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA, 2- Hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde; Sanıkların müştekiye ait aracın yakıt deposunun kapağını kırmak suretiyle suça konu mazotu çalmaya kalkışmaları şeklindeki eylemlerinin TCK"nın 142/1-b maddesinde tanımlı suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanun"un 142/1-e maddesi uyarınca hüküm kurulması, her iki fıkradaki ceza sürelerinin aynı olması sonuca etkili olmadığından ve aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... , sanık ... müdafiinin, sanık ... müdafiinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükmün TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümünden “b” bendinin çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.