Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13800
Karar No: 2018/3789
Karar Tarihi: 15.05.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/13800 Esas 2018/3789 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, maliki bulunduğu taşınmaz yararına, davalılara ait taşınmazlardan geçit hakkı kurulmasını talep etmiş, ancak mahkeme \"geçit hakkı bedelinin verilen sürede yatırılmadığı\" gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiştir. Temyiz üzerine Yargıtay, geçit isteğinin önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya yöneltilmesi gerektiğini, saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedelin taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığıyla belirlenmesi gerektiğini ve kurulan geçit hakkının tapu kaydına işlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu 747/2, 748/3, 1012; yeni Türk Ticaret Kanunu'nun 30. maddesi.
14. Hukuk Dairesi         2015/13800 E.  ,  2018/3789 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.11.2006 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava ve birleştirilen davanın usulden reddine dair verilen 19.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve birleştitilen davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, davacının maliki bulunduğu 103 ada, 79 parsel sayılı taşınmaz yararına, davalılara ait 103 ada, 80, 81 ve 82 parsel sayılı taşınmazlardan genel yola çıkabilmek için geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
    Birleştirilen davada davacı vekili, müvekkilinin maliki bulunduğu 103 ada, 77 parsel sayılı taşınmaz yararına, davalı ..."e ait 103 ada, 78 parsel sayılı taşınmazdan genel yola çıkabilmek için geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
    Davalı ... ve birleştirilen dosya davalısı ..., aleylerine açılan davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, "geçit hakkı bedelinin verilen sürede yatırılmadığı" gerekçesiye asıl davanın ve birleştirilen davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı ve birleştirilen dosya davacısı vekili temyiz etmiştir.
    Türk Medeni Kanunu"nun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının subjektif arzularına göre değil objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
    Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle ... alanlarında, nihayet bir ... aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5 - 3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
    Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
    Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanunu"nun 748/3 ve 1012. Maddesi ile yeni ... Sicil Tüzüğünün "irtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
    Somut olayda; asıl davada, davacının maliki bulunduğu 79 parsel sayılı taşınmazı lehine 80, 81 ve 82 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit tesisi talep ettiği, birleştirilen dosya davacısı ..."in ise maliki bulunduğu 77 parsel sayılı taşınmazı lehine 78 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit tesisine karar verilmesini istediği, her iki davacı taşınmazı arasında 78 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu ve aynı vekille temsil edilen davacıların dava dosyalarının birleştirilerek yargılamanın sonlandırıldığı, asıl davada 11.05.2006 tarihinde, birleştirilen davada ise 12.10.2009 tarihinde keşif yapılarak her iki dava bakımından rapor tarihi itibari ile belirlenen alternatiflerin değerinin tespiti hususunda ziraat mühendisi bilirkişiden ek rapor alınarak, bu raporda belirtilen geçit bedellerinin depo edilmesi için mahkemece, davacı vekiline 22.01.2014 tarihli celsede süre verildiği, verilen kesin sürede geçit bedellerinin depo edilmemesi nedeniyle dava ve birleştirilen davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, 81 parsel sayılı taşınmaz paydaşlarından Fatma Girginel"in 29.11.2011 tarihinde, yine ..."ın ise 04.05.2015 tarihinde vefat etmiş olmalarına rağmen anılan davalıların mirasçılık belgelerinin dosya arasına alınarak mirasçılarının davaya dahil edilmedikleri; öte yandan, birleştirilen davada geçit bedeli yatırılması istenilen alternatif güzergahda bulunan 79, 80, 81 ve 82 parsel sayılı taşınmazların maliklerinin birleştirilen dava bakımından davalı sıfatlarının bulunmadığı, geçit hakkı taşınmaz leh ve aleyhine tesis edilip kesintisizlik ilkesi gereği genel yola bağlantı sağlanması gerektiğinden geçit güzergahındaki tüm taşınmaz maliklerinin davaya dahil edilmeleri gerekirken; birleştirilen davaya geçit güzergahında bulunan tüm taşınmaz malikleri dahil edilmeksizin verilen kesin sürenin usulune uygun olmadığı anlaşılmakla yazılı şekilde davanın ve birleştirilen davanın usulden reddine karar verilmesi doğru değildir.
    O halde, mahkemece yukarıda belirtilen eksiklikler doğrultusunda öncelikle dava ve birleştirilen dava bakımından taraf teşkili tamamlanmalı, davaya dahil edilen davalılara savunma ve delillerini sunmak üzere yeterli süre verildikten sonra yerinde yeniden yapılacak keşif ile en uygun geçit yeri belirlenmeli, lehine geçit tesisi istenilen her iki taşınmaz bakımından aynı parsellerden geçit güzergahı belirlenmesi halinde aleyhine geçit tesis edilen taşınmazların yükü artacağından bilirkişi vasıtasıyla uygun bir geçit bedeli tespit edilerek taşınmaz maliklerine ödenmek üzere depo ettirilmesi gerektiği düşünülmeli, ondan sonra bir karar verilmelidir. Anılan bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi