6. Ceza Dairesi 2013/22150 E. , 2016/4351 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi (Kapatılan ... Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi)
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Belli bir olay ile ilgili suç işlediği izlenimini veren ve hakkında herhangi bir araştırma yapılan kişi şüpheli statüsüne girer.
Yargılanacak her uyuşmazlık;
Şüphelilik, uyuşmazlığın somut olması ve uyuşmazlığın çözümü şeklinde özellikleri vardır. O halde önce olay öğrenilmelidir.
Sübut (veya ispat) meselesi maddi mesele olup, o halde önce olay öğrenilmelidir.
Olay belirlendikten sonra olaya uygulanacak hukuki norm ve bunun olayın tipine uygun olup olmadığı konusunda sonuç çıkarılır. Maddi durumu tesbit hukuki durumu tesbittir.
Ceza muhakemesinin asıl amacı, maddi gerçeği ortaya çıkarmalıdır. Maddi gerçeğe ulaşılacak araçlar ise delillerdir.
Deliller; sanık açıklamaları, tanık açıklamaları ve/veya bunun dışındaki kişilerin açıklamaları, kolluk, savcı ve hüküm tutanakları, özel yazılı açıklamalar, görüntü ve/veya ses kaydeden araçlarla açıklama ve belirtiler şeklinde ayrıma tabi tutulabilinir. Suçun konusu ve/veya alet olayın bir parçasıyken olay yerinde kalan her türlü iz ve eser, belirti delil olup, olayı temsil eden dolaylı delildir.
Yağma olayında genelde tanık yoktur, bu nedenle mağdur beyanı önemlidir. Şayet bu konuda duraksama varsa yenilmesi gereken bir şüphe olduğunun düşünülmesi gerekir. Bütün isnat araçları delildir. Soyut olarak da deliller eşdeğerdedir. Hakim sanık lehine, aleyhine olan delilleri araştırıp, kuşkudan arınmış olarak sonuca ulaşması gerekir. Kuşkular yenilmelidir. Hükümde varsayıma dayalı kuşkulu hal kalmamalıdır.
Eylem veya eylemlerin bir suç olup olmadığının belirlenmesi için önce eylemin işlenip işlenmediğinin sorunu çözülerek başlanır. Hakim hangi kanıtı nasıl yorumladığı yorumu ile nasıl bir kanıya ulaştığını kararın gerekçesinde göstermek zorundadır.
Gerekçedeki mantıksal kronolojik dizi ise iddia, savunma, kanıtlar, kanıtların yorumu sabit kabul edilen eylem, ihlal edilen norm, normun yorumu ve en nihayet ulaşılan sonuç olan hüküm şeklinde olmalıdır.
Hırsızlık başkasına ait taşınır bir malı zilyedin rızası bulunmaksızın faydalanmak amacıyla bulunduğu yerden alarak, kendi hakimiyet alanına sokmaktır.
Yağma suçunda ise; başkasının zilyetliğinde taşınabilir malın, zilyedin rızası olmadan faydalanmak amacıyla cebir veya tehdit kullanmak suretiyle alınması olduğundan “zor yoluyla hırsızlık” bir kişiye karşı kullanılan icbar araçlarıyla haksız bir menfaat elde etmektir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince:
Mağdur ... 20.07.2010 saat 01:30"da poliste alınan beyanında; 19.07.2010 günü 22:30"da ...Mahallesi ... Caddesi"nde telefon ile konuşarak yürüdüğü sırada "dur" diye ses üzerine bakınca mahalleden tanıdığı ama konuşmadığı 3 erkak şahsın koşarak geldiğini, birinin bıçak çıkarıp, "telefonunu ver diyerek" bıçak salladığını, bıçağı tuttuğunu, diğer iki kişinin de vurduklarını, elindeki Nokia 7250 marka telefonun yere düştüğünü, ordaki Shell benzin istasyonuna kaçtığını, şahısların bir süre bakıp ayrıldıklarını, polisi aradığını cep telefonunu bulamadığını;
20.07.2010 günü saat 21:40"da alınan polis beyanında ise; 0542 214 84 61 hat takılı Nokia 7255 marka telefonunu olay yeri yakınında bulduğunu, dayak yediği için polise haber veremediğini ancak şimdi bildirdiğini, şahısların alkollü olup telefonunu istediklerini, ama ne amaçla istediklerini bilmediğini, aralarında bir arbede yaşandığını;
Mahkemede ise, akşam saatlerinde eve giderken önüne üç şahsın çıktığını bunlardan ... adlı şahsın bıçak çıkardığını ... ve ..."un vurduklarını, para, telefon istemediklerini, iki telefonu olup birinin yere düşmesine rağmen almadıklarını, sonra düşürdüğünü, yerde bulduğunu, ifade de sorulunca "her halde bulamamışlar" dediğini, telefonu bulduktan sonra ..."in babası ile görüştüğü yönünde beyanda bulunduğu,
Sanıklar ise tüm aşamalarda özetle;
Olay akşamı yanlarında ..., ... ve ... adlı kız arkadaşları olup birlikte yürüdükleri sırada aralarında bir tartışmanın çıktığını, ancak mağdurun cep telefonunu istemedikleri gibi almadıklarını belirtip,
Tanıklar ... ve ...; sanıkların savunmalarını doğrulamışlardır.
Mağdurun B.T.M. ile giderilebilecek şekilde yaralandığı saptanmıştır.
Mağdurun aşamalarda değişen anlatımları, sanık savunmaları ile tanıklar ... ve ..."in anlatımları dikkate alındığında,
Sanıkların suç teşkil eden haksız fiilleri bulunup bulunmadığı, varsa bunun hukuki nitelendirilmesinin yapılması gerekmektedir. Somut olayda ortaya çıkan kuşku ve duraksamalar karşısında öncelikle bunun giderilmesi gerekmektedir.
Hal böyle olunca;
1-Yakınan, vaki saldırı üzerine sığındığı "..." adlı işyerinin olay tarihi ve yeri itibariyle varsa kamera kayıtları araştırılıp, gereğinde olay günü işletmede çalışanlar belirlenip, olay yerinde bulunduğu sanıklar tarafından açıklanan "..." adlı şahsın açık kimliğide saptandıktan sonra, anılan şahısların tanık olarak andlı beyanları alınıp,
2-Mağdurun ... hat takılı Nokia marka cep telefonun olay günü hangi baz istasyonlarından sinyal aldığı belirlenip,
3-Mağdurun, telefonun HTS kayıtları celp edilen, suça konu telefonunun elinden çıktığı andan yeniden zilliyetliğine geçtiği süre içerisindeki herhangi bir kullanım ve görüşme olup olmadığı saptandıktan sonra;
Sonucuna göre delillerin bir bütün halinde takdiri gerektiği düşünülmeden eksik soruşturma ile yetinilip yargılamaya devamla, yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.