Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/1421 Esas 2018/3520 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1421
Karar No: 2018/3520
Karar Tarihi: 16.04.2018

Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/1421 Esas 2018/3520 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, sanık hakkında Vergi Usul Kanununa muhalefetten mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, sanık hakkında daha önce açılan sahte fatura davasında, şirketin gerçek yetkilisinin başkası olduğu iddia edilmiş ve suçun maddi unsuru olan faturaların Vergi Usul Kanununun belirlediği zorunlu bilgileri taşıması gerektiğine dair düzenlemeler de hatırlatılmıştır. Bu nedenle, dosyaya konulacak sayıda fatura örneği üzerinde inceleme yapılması, belgelerin zorunlu bilgileri taşıyıp taşımadığının tespiti ve kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin dinlenmesi gerektiği hatırlatılmıştır. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ile ilgili uygulamanın Anayasa Mahkemesi kararı ile yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak ise 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesi ve 230. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi hatırlatılmıştır.
11. Ceza Dairesi         2018/1421 E.  ,  2018/3520 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-) Sanık hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan kamu davasında; sanığın şirketin yetkilisi kendisi gözüksede şirketin bütün işlerini ...’ın yürüttüğünü savunması ve sahte fatura düzenlemek suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, 2008 takvim yılında düzenlendiği iddia olunan faturaların dosya içine konulmadığının anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; 2008 takvim yılına ait fatura asıl ya da örneklerinden kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması, incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, suça konu faturaları kullandığı belirlenen şirket ya da şahıslar hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılması ile düzenlendiğinin tespiti halinde haklarında dava açılmış ise bu dava dosyalarının getirtilip incelenmesi ve ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya intikal ettirilmesi, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler de dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, gerektiğinde faturalardaki yazı ve imzaların sanığa aidiyeti hususunda da bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı,
    2-) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 16.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.