19. Hukuk Dairesi 2015/17388 E. , 2016/8777 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : .... Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03/04/2015
NUMARASI : 2014/306-2015/173
DAVACI : .... vek. Av. ...
DAVALILAR : ....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vek. Av. ..... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalılar vekili, yapılan kat işlemi ve takibin hukuka aykırı olduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ile davalı şirket arasında 18.02.2011 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden verilen kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacı tarafından hesabın kat edilerek davalı şirket ve müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan diğer davalılar hakkında takip başlatılmasının hukuka uygun olduğu, takipten önce yapılan kısmi ödemelerin mahsup edildiği, takip tarihinden sonra ödemelerin infaz aşamasında icra müdürü tarafından dikkate alınması gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışıda kalan öteki temyiz itirazının reddi gerekmiştir.
2)Davalılara çıkarılan ihtarnamede 10 günlük süre verilmiş olup, temerrüt tarihinin tebliğden itibaren 10 gün hesaplanarak belirlenmesi gerekirken mahkemece temerrüt tarihlerinin hatalı saptanması bozmayı gerektirmiştir. Öte yandan dava konusu alacak yabancı para alacağı olup, taraflar arasındaki sözleşmede yabancı para alacağı yönünden faiz oranı kararlaştırılmadığına göre, uygulanacak faiz oranının 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizi Hakkında Kanun"un 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının bu yabancı para borçlarına uyguladığı en yüksek faiz oranı gözetilerek belirlenmesi gerekirken somut olayda uygulama yeri bulunmayan, sözleşmenin 20. maddesi gerekçe gösterilip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 12/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.