Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17367
Karar No: 2016/8775
Karar Tarihi: 12.05.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/17367 Esas 2016/8775 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, senede istinaden başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalılar, senet üzerindeki bilgilerin gerçeği yansıtmadığını, borçlarının bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkeme, taraflar arasında alacak borç ilişkisinin bulunmadığının tespit edilmesi sebebiyle davayı reddetmiştir. Ancak, dava asliye hukuk mahkemesinde açılmış olmasına rağmen, görevli mahkeme olarak asliye ticaret mahkemesi belirlenmesi gerektiğinden, karar bozulmuştur. Kanun olarak, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesinde tacir olmayan kişilerin bile bu kanun kapsamındaki hususlarda açılacak davaların ticari dava sayıldığı, 6335 sayılı Yasaya göre de asliye hukuk mahkemesinin görevli olmadığı durumlarda asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2015/17367 E.  ,  2016/8775 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. ... ile davalı ... vek.Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Dava, senede istinaden başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davalılar vekili, senetteki keşide ve vade tarihi ile lehdar kısmının sonradan gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğini, borcun bulunmadığını bildirerek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere göre; davacı ile davalı ..."ın senedin tanzim tarihinde evli oldukları, davalı ..."ın senedi karı koca arasındaki güven ilişkisi nedeniyle ve davalı ..."ın işlettiği eczanenin işlerinde kullanılmak ve ecza deposuna verilmek üzere davacıya verdiği, davacının senedi ne ecza deposuna teslim ettiği ne de davalı ..."a iade ettiği, senedi saklayarak boşandığı eşi aleyhine kullanma yolunu tercih ettiği, senet tarihinde karı koca olan taraflar arasında alacak borç ilişkisinin bulunmadığı, diğer davalı ..."ın da davalı ..."ın sahibi bulunduğu eczanede çalıştığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, zamanaşımına uğrayan bonoya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Bono ve bononun zamanaşımına ilişkin hükümler 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nda düzenlenmiştir. Anılan Kanun"un 4. maddesinde taraflardan biri tacir olmasa bile bu Kanun"da düzenlenen hususlara ilişkin davaların ticari dava sayıldığı açıkça hükme bağlanmış olup, dava 6335 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK"nın 5. maddesi hükmünün yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra açılmıştır. Anılan Yasa hükmüne göre; ""Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır."" Görev, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece, ticari davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olmadığı, asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi