10. Hukuk Dairesi 2018/6682 E. , 2019/3560 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :... Mahkemesi
KARAR
Asıl dava, yersiz ödenen aylıkların tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, birleşen dava ise ödenmeyen aylıkların tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamında “Mahkemece, davalı-karşı davada davacı sigortalının 01.07.2002 - 01.05.2003 tarihleri arasındaki Kurum kayıtlarına geçen çalışmalarının fiili olmadığının kabulü isabetli ise de, anılan çalışmalar gözetilmeksizin, 9132 prim gün sayısı üzerinden 01.07.2002 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılık aylığının geçerli olduğu gözetilerek, dava tarihine kadar ödenmesi gereken aylık miktarları ile ödenen aylık miktarları Kurum"dan sorularak, davalı-karşı davada davacı sigortalıya eksik ödenen aylık tutarı belirlenerek, mükerrer ödemeye sebep olmamak için yargılama aşamasında bu yönde yapılan bir ödemenin varlığı araştırılarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken…” hususları belirtilmiş ve bozma sonrası, bir takım araştırma yapılıp alınan bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmiş ise de, bozma ilamı gerekleri yerine getirilmemiştir.
Davalı Kurum tarafından verilen cevabi yazıdan, davacıya 01.06.2003-25.....2009 tarihleri arasında ödenmesi gereken miktardan, 01.07.2002-25.01.2008 ve 01.01.2009-25.....2009 tarihleri arası için ödenen yaşlılık aylıklarının mahsubu sonrası kalan ....801,55 TL nin dava açılmadan önce davacıya ödendiğinin, 01.01.2009 tarihinde bağlanan aylığın, 01.06.2003 tarihinde bağlanan aylıktan yüksek olması nedeniyle, 2009 yılı aralık ayında ödenen bu ....801,55 TL’nin ne kadarlık kısmının 2008/Ocak-2009/Aralık arası aylık ödemesine ait olduğunun tespit edilemediği ile 01.06.2003 tarihinden itibaren bağlanan aylıkta 9375 gün üzerinden hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemenin ... Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar.
“Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu ... bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan ... Hukuk Dairesince de, sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve .../... sayılı ... İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun ....07.2006 gün, 2006/...-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Mahkemenin, ...’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki KURU, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 ..., 1974, sayfa 395 vd.)
Belirtilen açıklamalar ışığında somut olayda dönüldüğünde, mahkemece, bir önceki bozma ilamımızda da belirtildiği üzere, davalı-Karşı davacıya 9132 gün üzerinden, 01.07.2002 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılık aylığının geçerli olduğu gözetilerek, 01.07.2002 tarihinden dava tarihine kadar bu gün miktarı üzerinden ödenmesi gereken yaşlılık aylığı miktarı ile bu tarihler arasında ödenen toplam yaşlılık aylığı miktarı karşılaştırılıp varsa davalı-karşı davada davacı sigortalıya eksik ödenen aylık tutarı belirlenip bunun yasal faizi de hesaplanarak elde edilecek sonuca göre hüküm kurulması gerekmektedir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı karşı davacıya iadesine, ....04.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.