Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/14624 Esas 2018/12320 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14624
Karar No: 2018/12320
Karar Tarihi: 13.09.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/14624 Esas 2018/12320 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/14624 E.  ,  2018/12320 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, ...... davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, inançlı işlemden kaynaklanan......ve ...... isteklerine ilişkindir.
    Davacı, davaya konu 4 parça taşınmazdan 2 adedini kendi üzerinden bedelsiz olarak, diğer 2 adedini de parasını ödeyerek üçüncü kişi üzerinden davalı adına tescil ettirdiğini; bütün bu kazandırmaların resmi eşinden boşanıp davalı ile evlenecekleri inancından kaynaklandığını, ancak davalı ile birlikteliklerini sürdüremediklerinden, aralarında düzenledikleri harici anlaşma ile taşınmazların iadesini kararlaştırdıklarını, ne var ki davalının anlaşma gereğini yerine getirmediği gibi taşınmazlarınbir kısmını da diğer davalılara danışıklı biçimde aktardığını ileri sürerek tapu iptali-tescile, aksi takdirde alacağa karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davacının daha önce açtığı davaların sonuçsuz kaldığını ve kesin hüküm oluşturduğunu, harici anlaşma belgesindeki imzanın da kendisine ait bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının davalıya devrettiği taşınmazlar bakımından kesin hüküm bulunduğu; diğer taşınmazlar bakımından da, davacının dayandığı harici belgenin davalıyı bağlamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, taraflar arasında daha önce görülen 2007/3 ve 2007/9 esas sayılı davaların hukuki sebepleri(hile) itibariyle eldeki dava bakımından kesin hüküm oluşturduklarını söyleyebilme olanağı yoktur.
    Diğer taraftan, davacının sunduğu 10.01.2012 tarihli harici anlaşmanın davacı ile davalı ..."nin imzalarını taşıdığı; davalının adının ve altındaki imzanın davalı eli ürünü olmadığı yönündeki itiraz üzerine ... Kurumu tarafından düzenlenen raporda, anılan belgedeki "...... Kaygusuz" ismi ile ismin altındaki imzanın davalı ..."nin eli ürünü olduğunun saptandığı; "beyaza atılmış imza" ve "iradeye aykırı olarak doldurulmuş belge" savunmasının da aynı kuvvette bir belge ile ispat edilemediği hususları gözetildiğinde, 10.01.2012 tarihli belgenin hukuken geçerli bir belge niteliği taşıdığı sonucuna varılmaktadır.
    Hal böyle olunca, 10.01.2012 tarihli harici anlaşmanın içeriğinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.
    Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.