22. Hukuk Dairesi 2017/11327 E. , 2018/5257 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVACI-KARŞI
DAVALI-KARŞI
İHBAR OLUNAN : M VE N PAZ. DANIŞMANLIĞI VE DIŞ. TİC. LTD. ŞTİ.
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin çalışma koşullarının ağırlaştırılması üzerine yakınmalarından sonra çirkin iftiralarla işten ayrılmak zorunda bırakıldığını belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin ücreti, maddi ve manevi tazminat taleplerinin hüküm altına alınmasını talep etmişir.
Davalı vekili, davacının onbeş yıl sigortalılık ve üçbin altıyüz gün prim ödeme gün sayısını doldurması nedeni ile kıdem tazminatı ödemesi yapılarak işten ayrıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Karşı dava ile davacının emeklilik sebebi ile işten ayrılmasından sonra başka yerde çalışmaya başlaması nedeni ile ödenen kıdem tazminatının iadesini ve davacı-karşı davalıya ihbar tazminatı ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Dosya içeriine göre, mahkeme gerekçesinde davacının en son günlük brüt 48,80TL ücretle çalıştığının kabul edildiği açıklanmıştır. Ne varki hüküm fıkrası, talep konusu alacakların günlük brüt 46,33TL ve giydirilmiş brüt 61,00TL üzerinden yapılan hesaplanmasına göre oluşturulmuştur. Gerekçe ile hüküm fıkrası arasında bu çelişki bozma nedenidir.
3-Davacının hak kazandığı kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacaklarının miktarı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma ücreti alacağı ile hesaplanan kıdem tazminatının bakiyesi yönünden 03.11.2014 harç tarihli ıslah dilekçesi ile dava değeri artırılmıştır.Anılan alacak kalemlerinin ıslahla artırılan kısımlarının tamamının gerekçesi de açıklanmadan reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 28.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.
F.K.