Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/11325 Esas 2018/5256 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/11325
Karar No: 2018/5256
Karar Tarihi: 28.02.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/11325 Esas 2018/5256 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/11325 E.  ,  2018/5256 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı sebep olmadan feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının 31.12.2004 tarihinde son bulan ilk dönem çalışması yönünden kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti taleplerinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusundadır.
    1475 sayılı yasanın 14/2. maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair sürenin hesabında da işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi hizmet birleştirmesi için gerekli bir koşuldur.
    4857 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinde, yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında, işçinin aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştığı sürelerin birleştirilerek göz önüne alınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda, işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekir. Yıllık izin, özde bir dinlenme hakkı olup, aralıklı çalışmalarda önceki dönem zamanaşımına uğramaz.
    Dosya içeriğine göre davacının, 20.12.1986-31.12.1994 ve 01.10.1998-09.02.2013 tarihleri arasında davalı bünyesinde çalıştığı ve ilk dönem çalışmasının tazminat ödenmesini gerektirecek şekilde son bulduğu konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece, 31.12.2004 tarihinde gerçekleşen fesihten sonra on ve beş yıllık zamanaşımı sürelerinin dolduğu gerekçesi ile davacının, yalnız ikinci dönem çalışması yönünden hesaplanan alacaklar hüküm altına alınmıştır. Ancak davacı, 20.12.1986-31.12.1994 tarihli ilk çalışma döneminden sonra, kıdem tazminatı için aranan on ve yıllık izin için beş yıllık zamanaşımı süresi dolmadan 01.10.1998 tarihinde, aynı işyerinde yeniden çalışmaya başlamıştır. Bu süreçteki çalışması nedeniyle zamanaşımının gerçekleşmediği açıktır. Talep konusu alacakların bu kabule göre yeniden hesaplanarak hüküm altına alınması için kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 28/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    N.E.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.