11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/7031 Karar No: 2018/3497 Karar Tarihi: 12.04.2018
Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/7031 Esas 2018/3497 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan yargılanan sanığın hüküm giydiği davada, iddianamede yer alan suçun dışında başka bir fiilden dolayı dava açılmasının mümkün olmadığına karar verdi. Ayrıca, sanık hakkında açılan sahte fatura kullanmak suçundan da mütalaa olmadığından durma kararı verilmesi gerektiğini belirtti. Mahkeme, sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun ilgili maddelerini açıklayarak, faturaların Vergi Usul Kanunu'na göre zorunlu bilgileri içermesi gerektiğini ve sanığın kullandığı faturaların dosyada yer almadığını vurguladı. Ayrıca, her takvim yılındaki sahte fatura kullanma suçunun ayrı ayrı zincirleme şekilde işlendiğine dikkat çekti. Mahkeme, cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresinin miktarından daha az olduğunu belirterek, hükmü bozdu. Kanun maddeleri olarak, A-5271 sayılı CMK'nın 225. maddesi, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesinin 3. fıkrası ve 230. maddesi ile TCK'nın 51/3. maddesi gösterildi.
11. Ceza Dairesi 2016/7031 E. , 2018/3497 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
A-5271 sayılı CMK"nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, 11.02.2010 tarih,... sayılı Vergi Suçu Raporuna atıfta bulunularak verilen dava şartı olan "mütalaa"nın sahte fatura düzenlemek suçuna ilişkin olduğu; 16.03.2010 tarih ve 2010/2583 sayılı iddianame ile mütalaa konusu yapılmayan "sahte fatura kullanmak" suçundan kamu davası açıldığı cihetle; yargılama koşulu olan mütalaa bulunmadığından durma kararı verilip ilgili vergi dairesinden ""sahte fatura kullanmak" suçundan mütalaa verilip verilmeyeceği sorulup, verilmediği takdirde davanın düşürülmesine karar verilmesi ve mevcut raporlar ve mütalaa gereğince 2006, 2007, 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunularak dava açılması halinde her iki dosyanın birleştirilmesi, mümkün olmaması halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi gerektiği gözetilmeden dava açılmayan ""sahte fatura düzenlemek"" suçundan yazılı şekilde karar verilmesi, B-Kabule göre de; 1-Sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarında, suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki "Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi ve 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında kullandığı iddia olunan faturaların asılları ya da suretlerinin dosya içerisinde bulunmadığının anlaşılması karşısında, adli emanetin 2010/1167 sırasına kayıtlı belgelerin duruşmaya getirtilip incelenerek sanığın 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında kullandığı iddia olunan faturaların asılları ya da örneklerinden kanaat oluşturacak sayıda olup olmadığının ve kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadıklarının tespit edilmesi ile dosya arasına konulması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, ancak aynı takvim yılı içerisinde farklı zamanlarda kullanılan veya düzenlenen faturaların, bir bütün halinde zincirleme şekilde sahte fatura düzenleme veya kullanma suçunu oluşturacağı, somut olayda sanık hakkında "2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak” suçlarından kamu davası açıldığı halde, her takvim yılındaki eylemlerin ayrı ayrı zincirleme biçimde işlenmiş suçları oluşturduğu gözetilmeden ve hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin tek mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle eksik ceza tayini, 3-TCK"nın 51/3. maddesine göre, cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresinin alt sınırının hükmolunan ceza miktarından az olamayacağı gözetilmeden, ceza miktarından daha az denetim süresine hükmedilmesi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.