19. Hukuk Dairesi 2015/17186 E. , 2016/8755 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. ... ...ile davalılar vek.Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalılardan ... ve ..."un, davalı ...... A.Ş. adına müvekkilinden 10 ton iplik satın aldıklarını, satış sürecinde müvekkili şirketin satış elemanlarının alıcı şirket sahibi ve yetkilileri diye bu kişilerle muhatap olduğunu, bilahare malın bedelinin ödenmediğini, adı geçen şirket adına girişilen icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasının kabulüne karar verildiğini, ancak yapılan haciz işleminde borçlunun borcunu karşılayacak malının tespit edilemediğini, davalı ...... A.Ş. dışındaki davalıların, davalı şirketin perde gerisinde ortak olduklarını, gerçekte bu kişilerin borçlu şirketin sahipleri olup, alacaklıların takibinden kaçmak için ortaklıklarını gizlediklerini, davalılar ... ve oğlu ..."un hissedar oldukları şirketlerinin hisselerini devrettiklerini, borçlu ...... A.Ş. ve davalıların eski ortağı olduğu şirketlerin kuruluş, faaliyet ve idare merkezinin müvekkilinin sattığı malların teslim edildiği, haczin yapıldığı ve davalıların halen bulunduğu adres olduğu, müvekkili şirketin alacağının sebebi olan sipariş teyit formunda müşteri ünvanı "".... A.Ş.""olup, bu formun...... A.Ş. tarafından onaylandığını, haciz sırasında istihkak iddiasında bulunan ... A.Ş."ne ait olduğu iddia edilen mahalde borçlu ..... A.Ş."nin etiketleri bulunan koliler ve karar defteri ve birden fazla klasörünün bulunduğunu, borçlu şirkete ait malvarlığının yine gizli ortağı oldukları diğer davalı ... Teks... A.Ş."nin uhdesine geçirerek alacağın tahsilini imkansız hale getirdiklerini, alacağın tahsili için bu muvazaalı işlemlerin yok sayılarak ...... A.Ş."nin ve davalılar ... ve ... adına görünen malların borçlu ...... A.Ş."nin mülkiyetinde kabul edilerek alacağın tahsili imkanının teminine ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2007/751 sayılı dosyasına konu alacağın faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevabında, davacı iddiasının yersiz ve mesnetsiz olduğunu, davacının, davaya konu alacağın doğmasına sebep olan hukuki ihtilafın kaynağı sözleşmeyi müvekkillerinden td. Şti. ile imzaladığını, diğer müvekkillerinin ilgisi olmayıp, husumet yöneltilemeyeceğini, davacı vekilinin perdenin aralanması teorisini zorlama bir yorumla kendi alacağını tahsil etmek amaçlı olarak kullanmaya çalıştığını, davalı borçlu müvekkili .Ş. ile 3. kişi konumundaki diğer davalı müvekkilleri arasında fiili ve organik bağ olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ile davalı ...... A.Ş. arasında ticari ilişki olduğu, perdenin aralanması teorisinin uygulanmasının bir istisna olup, kötüniyet ve muvazaanın olmasının esas olduğu, davacı ile davalı ...... A.Ş. arasında yapılan ticari ilişkinin 2006 yılı için 500.000 TL olduğu, dava konusunun ise 44.569 TL olduğu ve bu bedelin ...til"e satılan malların ayıplı olması ve davacının 02.06.2006 tarihli sözleşmedeki fiyat anlaşmasına uymaması sonucu davalının başka bir firmadan mal temin etmesi sebebi ile davacıya ödeme yapılmadığı, birkaç işçinin bu firmadan çıkıp diğer firmaya girmiş olmasının perdenin aralanması teorisinin uygulanmasına imkan sağlamayacağı, tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasını icap ettiren vakaların birer istisna olduğu, her somut olayda yapılacak inceleme sonucunda kanuna karşı hile veya sözleşmeden doğan yükümlülüklerden kaçınma gibi durumların varlığı tespit edildiği takdirde tüzel kişiliğin nazara alınmasının TMK 2. maddesine dayanılarak uygulanabileceği, iş bu dava davalıları arasındaki ilişkinin TTK"nun 195. maddesi kapsamında da değerlendirilemeyeceği, yasanın aradığı şartların davalılar yönünden mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir edilen 1.350,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 12.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.