
Esas No: 2016/11708
Karar No: 2018/4130
Karar Tarihi: 30.05.2018
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/11708 Esas 2018/4130 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 05/11/2015 tarih ve 2015/297-2015/704 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacıya ait boru hatları ve tesislerinin davalı nezdinde Yangın All Risk ve Makine Kırılması Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, Türkiye -Irak arasındaki petrol boru hattından meydana gelen hasar nedeniyle eksper tarafından belirlenen miktarı davalının ödemediğini, ileri sürerek hasar nedeniyle kendisinin ödemek zorunda kaldığı 165.798,54 USD"nin hasar tarihinden itibaren en yüksek reeskont faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu hasarın, poliçe teminatı kapsamında olmadığını zamana bağlı olarak meydana gelen titreşimlerden meydana geldiğini ve bunun için önlem alınmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; taraflar arasında akdedilen sigorta poliçesinin 5. maddesinin (e) bendinde yer alan "bu süre içerisinde hasar ödenmediği takdirde idare (davacı) hasarın sonuçlandığını kabul ederek varsa ödeyeceği prim tutarından hasarı mahsup eder veya prim ödemesi sona ermiş ise en yüksek reeskont faiziyle birlikte sigortacıdan talep eder" hükmüne haiz olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 165.798,54 USD"nin 05.06.2009 tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 30/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.