Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5199 Esas 2016/1177 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5199
Karar No: 2016/1177
Karar Tarihi: 10.02.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5199 Esas 2016/1177 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/5199 E.  ,  2016/1177 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 157/1, 52 ve 53 maddeleri gereğince sanığın 1 yıl hapis cezası ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına.

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

    Sanığın katılanla tanıştıktan sonra, cömert tavırları ve harcamaları nedeni ile güven sağladığı, gümrükten ucuza cep telefonu temin edebileceğinden bahisle katılandan nüfus cüzdanı, imza sirküleri, vergi levhası, ikamet belgesi fotokopileri ile gümrüğe teminat olarak yatıracağından bahisle 5.000 Avro aldığı ve ertesi gün de teklifin kabul edildiğini söyleyerek cep telefonlarına karşılık olarak gümrüğe yatırılacağından bahisle 20.000 Avro aldığı ve ortadan kaybolduğu, iddia olunan olayda, katılan beyanları, sanığın tevil yollu ikrarı, katılan beyanlarını teyit eden tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna ilişkin kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanığın, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda 5.000 Avro ve 5.000 Avro olmak üzere birden fazla kez katılandan menfaat temin etmiş olması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin ve adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
    5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve ayrıca TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması ,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin (c) bendinin hükümden çıkartılarak yerine "TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi ve TCK"nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin kısımda yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.