Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/308
Karar No: 2020/36
Karar Tarihi: 13.01.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/308 Esas 2020/36 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirket, müvekkilinin dava dışı işçinin alacak davası sonrası başlattığı icra takibinde ödeme yaptığını ancak davanın muhatabının işçinin çalıştığı son kamu ve kuruluşları olduğunu savundu. Mahkeme ise, davacı tarafın davalı şirketten takip dosyasına istinaden yatırmış olduğu miktardan müteselsilen sorumlu sıfatıyla 3. kişiye ödediği paranın halefiyet esasınca rücuen tahsilini talep edebileceği toplam miktarın 18.891,04 TL olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verdi. Ancak, İş Kanunu'nun 2/6. maddesi gereğince işçiye karşı asıl işveren ve yüklenici işçilik alacaklarından dolayı müteselsilen sorumludurlar. Bu hüküm asıl işverenle yüklenici arasındaki iç ilişkide uygulanamaz. İşverenle yüklenici arasındaki sözleşme hükümleri geçerlidir ve uyuşmazlık buna göre çözülmelidir. Uyuşmazlığın bu ilkeler çerçevesinde sonuçlandırılması gerektiği vurgulanarak, karar bozuldu.
23. Hukuk Dairesi         2019/308 E.  ,  2020/36 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili; müvekkilinin dava dışı işçinin alacak davası sonrası başlattığı icra takibinde 18.891,04 TL ödemede bulunduğunu, hizmet alım sözleşmesi ve eklerine göre yüklenicilerin çalıştırdıkları işçilere dair tüm yasal hükümlükler işveren işçi arasındaki ilişkilerden doğabilecek sosyal ve mali hak sorumluluklar ve cezaların yüklenici firmalara ait olacağının hüküm altına alındığını ileri sürerek 18.891,04.TL"nin ödeme tarihi olan 09/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davaya konu taleplerin muhattabının işçinin çalıştığı son kamu ve kuruluşları olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın davalı şirketten takip dosyasına istinaden yatırmış olduğu miktardan müteselsilen sorumlu sıfatıyla 3. kişiye ödediği paranın halefiyet esasınca rücuen tahsilini talep edebileceği toplam miktarın 18.891,04. TL olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2- Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinden kaynaklı rücuen tazminat istemine ilişkindir. 4857 Sayılı İş Kanunu"nun 2/6. maddesine göre işçiye karşı asıl işveren ve yüklenici işçilik alacaklarından dolayı müteselsilen sorumludurlar. Ancak, bu yasa hükmünün asıl işverenle yüklenici arasındaki iç ilişkide uygulanması mümkün değildir.
    İşverenle yüklenici arasında sözleşme hükümleri geçerli olup uyuşmazlık buna göre çözülmelidir. Sözleşme hükümlerine göre yüklenici davacıya ait işyerinde kendi işçileri ile bir hizmet ifa etmeyi üstlenmiştir. Hakları ödenen işçi sözleşme uyarınca davalının işçisidir. Sözleşmede farklı bir hüküm bulunmadığı takdirde işçilik hakları da yüklenici davalı tarafından ödenmelidir. İşçi davalıdan başka yükleniciler nezdinde de çalışmış olması halinde her yüklenici çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak kıdem tazminatından sorumludur.
    Uyuşmazlığın bu ilkeler çerçevesinde sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 13.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi