Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/28897 Esas 2016/2448 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/28897
Karar No: 2016/2448
Karar Tarihi: 02.02.2016

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/28897 Esas 2016/2448 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/28897 E.  ,  2016/2448 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalıların murisininn abisi olduğunu, sağlığında yurt dışından mark olarak para gönderdiğini, bunun karşılığında abisinin bir bina inşaa ettirip 1/2 hissesinin kendi adına kaydının yapacağının kararlaştırdıklarını, fakat tapunun davacılar murisinin adına yapıldığını ileri sürerek, binanın 1/2 hissesinin davacı adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde gönderilen Mark karşılığı 140.000 Euro" nun dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davacı ile murisleri arasında böyle bir anlaşma olmadığını, belgelerdeki imzaların murislerine ait olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştirler.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir. Davalılar murisinin imzasını içeren senet aslının dosyaya ibraz edilemediği ve alınan bilirkişi raporuna göre de iki adet borç senedinde bulunan imzanın, tarayıcı veya renkli fotokopi aracılığıyla iki veya ikiden fazla belgedeki metin, imza ve isim yazılarının transferi yoluyla oluşturuldukları, bu haliyle iki adet borç senedinin muteber birer belge olarak işlem görmeyeceği tespit edilmiştir. Yargılama aşamasında dinlenen tanık beyanlarına göre de davacının davalılar murisine göndermiş olduğu paranın miktarı saptanamamıştır. Ne var ki davacı, dava dilekçesinde “sair her türlü yasal delil” demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olduğundan, bu konuda davacıya, karşı tarafa yemin yöneltmeye hakkı bulunduğu hatırlatılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece, yanlış değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacı ve davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde davacıya, 5.188,00 TL harcın davalılara iadesine, 02/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.