1. Hukuk Dairesi 2018/2304 E. , 2018/12308 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen......davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekillerince yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 28.02.2018 ... günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ...... Terzi, davalılar ... vd. Vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı......isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan ...’ın mirasbırakanı babasından intikal eden 3466 ada 19, 3470 ada 1, 3471 ada 8, 3478 ada 4, 3479 ada 1, 3480 ada 6 ve 7, 3481 ada 9, 10, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazlardaki elbirliği halindeki mülkiyetin paylı mülkiyete çevrilmesi amacıyla davalı yeğeni ......’i vekil tayin ettiğini ancak vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazları davalı kardeşi ......’a, onunda diğer davalı ...’e satış suretiyle devrettiğini, davalıların el ve işbirliği hareket ettiklerini, mirasbırakana herhangi bir satış bedeli de ödenmediğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, temliklerin gerçek olduğunu, satış bedeli olarak davacıların mirasbırakanına 115.000-TL ödediğini ve bu hususun mirasbırakan ... ile davalı vekil ...... arasında düzenlenen belge ile sabit olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı vekil ......’in vekalet görevini kötüye kullandığı, davalıların el ve işbirliği içinde hareket ederek devirleri sağladıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 466 ada 19, 3470 ada 1, 3471 ada 8, 3478 ada 4, 3479 ada 1, 3480 ada 6 ve 7, 3481 ada 9, 10, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazlar kök mirasbırakan ...... Calap adına kayıtlı iken ölümü ile geride mirasçı olarak ..., ..., ... ve davacıların mirasbırakanı ...’ın kaldıkları anılan mirasçıların 19.03.2007 tarih 5322 yevmiye sayılı taşınmaz satış yetkisini de içerir vekaletname ile davalı ...’i vekil tayin ettikleri, adı geçen vekil tarafından 03.04.2007 tarihinde taşınmazlar mirasçılar adına intikal ettirildikten sonra anılan vekaletname kullanılmak suretiyle mirasbırakan ...’e ait payların 15.06.2007 tarihinde davalı ...’a, ......’un tarafından da 09.06.2008 tarihinde diğer davalı ...’e satış suretiyle temlik edildiği, davalıların, çekişmeli taşınmazların satışı karşılığında mirasbırakan ...’e 115.000,00 TL ödeme yapıldığını, bu hususun “satış sözleşmesi anlaşması” başlıklı belgede yazılı olduğunu savundukları, davacıların ise bu belgedeki imzanın mirasbırakana ait olmadığını bildirdiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; 2659 sayılı Yasanın 21. maddesi uyarınca; taşınmaz bedellerinin murise ödendiğine ilişkin "satış sözleşmesi anlaşması" başlıklı belgedeki imzaya itiraz edildiğine göre; imzanın murisin eli ürünü olup olmadığı hususunun ... Kurumu ......Dairesince saptanması gerekeceği kuşkusuzdur.
Somut olayda; mahkemece "satış sözleşmesi anlaşması" başlıklı belgedeki imzanın mirasbırakanın eli ürünü olup olmadığı hususunda inceleme yapılmadan sonuca gidilmiştir.
Hal böyle olunca, anılan belgedeki imzanın mirasbırakana ait olup olmadığının açıklığa kavuşturulması bakımından, imza incelemesi yapılmak üzere, mirasbırakanın çeşitli resmi ve özel kurumlarda bulunan imza ve yazılarını havi belgelerin temin edilmesi, murisin tatbike esas alınan imza örnekleriyle birlikte dosyanın kül halinde ... Kurumu Başkanlığına gönderilmesi, ......Dairesinden rapor alınarak, çekişmeli taşınmazların bedellerinin ödendiğine ilişkin "satış sözleşmesi anlaşması" başlıklı belgedeki imzanın mirasbırakanın eli ürünü olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması, toplanan ve toplanacak delilerin bir bütün olarak değerlendirilip irdelenmesi, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekilleri için 1.630.00."ar TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.