
Esas No: 2016/18282
Karar No: 2019/3533
Karar Tarihi: 17.04.2019
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/18282 Esas 2019/3533 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalı ...İnş. Büro Sarf Malz. Gıda Teks.Oto.San. ve Tic.Ltd.Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurumun tüm, davalının sair itirazlarının reddi gerekir.
İnceleme konusu davada; 18.01.2009 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya ödenen gelir, geçici iş göremezlik ve tedavi giderinin tahsilinin talep edildiği, dosyada alınan 14.12.2014 tarihli kusur raporunda davalı işveren %60, sigortalı %20, diğer işçi ... %20 oranında kusurlu bulunduğu, mahkemece kusur raporu esas alınarak davanın kabulü yönünde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır
5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesi 1. fıkrası ile “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi getirilmiş olup, 21. maddenin 4. fıkrası ise 3. kişilerin sorumluluğu" İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir." şeklinde düzenlenmiştir.
5510 sayılı Yasanın 21. maddesine göre rücu alacağından sorumluluk belirlenirken kural olarak, işveren yönünden 1. fıkraya göre gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri ile yargılamada yöntemince hesaplanacak gerçek (maddi) zarar karşılaştırması yapılıp düşük (az) olan tutar esas alınmalı, üçüncü kişi bakımından ise 4. fıkra gereğince gerçek zarar gözetilmeksizin gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı benimsenmeli ve bunlara kusur oranları uygulanmalı ise de işveren ve üçüncü kişinin birlikte taraf olarak yer aldığı, başka anlatımla aynı anda 1. ve 4. fıkralara dayalı uyuşmazlıklarda, anılan fıkralarda yer alan hükümlerin nasıl anlaşılması ve giderek ne şekilde uygulama yapılması gerektiği önem arz etmektedir; İşverenin müteselsilen sorumlu olacağı tutar, 1. fıkra gereğince kendi kusur payı gözetilerek sorumlu tutulacağı miktarın (gelirin ilk peşin sermaye değeri x işverenin kusur oranı), üçüncü kişinin 4. fıkraya göre sorumlu olacağı tutar (gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı x üçüncü kişinin kusur oranı) ile toplamı kadar olmalı, kanun koyucunun getirdiği “gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı” sınırlaması karşısında üçüncü kişinin müteselsilen sorumlu tutulacağı miktarın ise, gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı ile işveren de dahil olmak üzere tüm davalıların kusurları toplamının çarpımı sonucu elde edilecek tutar kadar olması gerekmektedir. Bu yaklaşım ve uygulama, işvereni, iç ilişkide üçüncü kişiye rücu edemeyeceği miktarı Kuruma ödemek zorunda bırakmadığından da hakkaniyete uygundur.
Bu itibarla, yukarıda belirtildiği üzere işveren şirket hakkında 5510 sayılı Yasanın 21/1 madde uygulaması kapsamında değerlendirme yapılarak ilk peşin sermaye değerli gelir yönünden %70 kusur oranı üzerinden hesaplama yapılarak 23.528.02 TL kurum zararından sorumlu olduğu yönünde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup,bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün 1-A,B,3,4. fıkralarının silinmesine,yerine;
“1)Davanın kısmen kabulüne,
23.528.02 TL’nin (davalı ... 13.444.58 TL’den sorumlu olmak üzere) onay tarihi 18.01.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3)Kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 7.070,00 TL avukatlık ücretinin (davalı ... 5.868,10 TL’den sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4)Davacı tarafından yapılan 127,00 TL posta, 1.600,00 TL bilirkişi olmak üzere toplam 1.727,00 TL mahkeme masrafının (davalı ... 1.433,41 TL’den sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” yazılmasına, kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ... İnş Büro Sarf Malz. Gıda Teks. Oto. San. ve Tic. Ltd. Şti."e iadesine, 17.04.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.