23. Hukuk Dairesi 2015/6296 E. , 2016/4040 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
ASIL DAVADA DAVACI-BİR. DAVADA
ASIL DAVADA DAVALI-BİR. DAVADA
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili, müvekkilinin asıl davada davalının almış olduğu Yozgat İli kadastro işi için davalı adına iş yaptığını, iş karşılığı üç adet toplamda 92.630,00 TL"lik fatura düzenlediğini, ancak davalının fatura bedellerini ödemediği gibi aleyhine yapılan takibe de itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı-birleşen davada davacı, asıl davanın reddini savunmuş, birleşen davada ise, kendilerinin..... ilinin kadastro işinde taşeronluk yaptığını, bu hizmet karşılığı bir adet 70.889,12 TL"lik fatura düzenlendiğini ancak davalının ödeme yapmadığını ileri sürerek, 70.889,12 TL"nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davada davacının alacağına ilişkin faturaların davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu, fatura bedellerinin ödendiğine ilişkin iddianın ispat edilemediği, faturaların sahteliğine ilişkin iddiaların yerinde olmadığı, davalınn temerrüde düşürülmemesi nedeniyle işlemiş faiz talep edilemeyeceği gerekçesi ile asıl davanın kısmen kabulü ile takibin 92.630,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, birleşen dava yönünden ise, davacının alacağını ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.