11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/14579 Karar No: 2018/3478 Karar Tarihi: 12.04.2018
5816 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/14579 Esas 2018/3478 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/14579 E. , 2018/3478 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : 5816 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.11.2010 tarihli ve 2010/7-191-227 saylı kararında vurgulandığı üzere; hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkeme tarafından sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326 ve 5271 sayılı CMK"nın 307/2. maddeleri uyarınca zorunludur. Savunma hakkının sınırlandırılamayacağı ilkesine dayanan bu zorunluluk uyarınca, sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınmalı ise de, hükmün sanık lehine bozulduğu gibi, karar duruşmasından önce tahliye edilen ve duruşmaya gelmeyen sanığın savunmanıyla temsil edilmiş olması ve sanık müdafininin bozma ilamına uyularak sanığın dinlenilmesinden feragat edilmesini talep etmesi karşısında tebliğnamedeki (1) nolu düşünceye, olay tarihinde terör örgütü PKK"nın gençlik yapılanmasına yönelik yapılan operasyon sonucunda yakalanan sanığın DNA profilinin, 23.10.2011 tarihinde ... mahallesi Heykel meydanında yüzleri maskeli şahıslar tarafından molotoflu saldırı düzenlenerek Atatürk büstüne zarar verilmesi, terör ürgüne ait bayrak ve pankart asılması olayı ile ilgili olay yerinden elde edilen deliller üzerinde belirlenen DNA profili ile uyumlu olduğunun tespit edilmesi, tüm dosya kapsamından olayın meydana geliş şekli, sanığın DNA profilinin tespit edildiği pankartta yazılı yazıların içeriği, büstün üzerine terör örgütüne ait bayrağın asılması nazara alındığında, sanığın atılı suça iştirak ettiği anlaşıldığından (2) nolu düşünceye iştirak edilmemiştir. 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da dikkate alınarak infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın üzerine yüklenen suçun 3713 sayılı Kanun"un 3 ve 4. maddelerinde öngörülen suçlardan olmadığı gözetilmeksizin, aynı Kanun"un 5/1. maddesi uyarınca temel cezada artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini, Yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasa"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından 3713 sayılı Kanun"un 5/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm tamamen çıkartılarak, 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesinin uygulanması suretiyle sonuç cezanın 1 yıl 3 ay olarak belirlenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.