11. Hukuk Dairesi 2016/11796 E. , 2018/4119 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/06/2016 tarih ve 2014/477-2016/132 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPE vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; ...’ın ilk defa 2010 yılının ekim ayında piyasaya sürülen bir sosyal ağ olduğunu, kullanıcılarına çektikleri fotograflara çeşitli filtreler uygulama ve diğer sosyal ağlarda paylaşım imkanı verdiğini, günümüzde yaklaşık 200 milyon kayıtlı kullanıcısı olduğunu, ...’ın TPE nezdinde 2012/85440 ve 2013/74099 sayılı marka başvurularının bulunduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "fotogram+şekil" ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TPE’ye başvuruda bulunduğunu, 2011/117872 kod numarasını alan başvuruya yaptıkları itirazların reddedildiğini, oysa başvurunun müvekkilinin markaları ile benzer olduğunu ve iltibas yaratma ihtimalinin bulunduğunu, tüketicilerin başvuruyu müvekkili şirketin seri markalarından birisi olarak algılayacağını, ...’ın tanınmışlığının TPE’nin 2012/51504 ve 2012/90556 sayılı kararlarıyla teyit edildiğini, ...’ın figüratif yazımını tercih eden ve dijital platformdaki fotografların basımı hizmeti veriyor olması nedeniyle davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek TPE YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili; davacının itiraza dayanak markaları ile başvuruya konu markanın görsel, işitsel ve anlamsal düzeyde benzer olmadığını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket davaya cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamıştır.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu başvurusu kapsamında 35. sınıftaki mal ve hizmetler bulunurken itiraza mesnet markaların 09. ve 42. sınıflardaki mal ve hizmetleri kapsadığı, başvuru standart karekterle yazılmış "fotogram+şekil" ibaresinden oluşurken itiraza dayanak markanın ise standart karekterle yazılmış "..." ibaresinden oluştuğu, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b hüküm anlamında tescil engelinin oluştuğu, 29.11.2011 tarihli başvuru itibarıyla ... markasının tanınmış olduğu, markaların m. 8/4 anlamında benzer olduğu, fotogram ibaresinin yarattığı çağrışım ... ile Fotogram’ın karıştırılmasına neden olmasa da KHK m. 8/4 anlamında markalar arasında irtibat kurulmasına
neden olacağı, ... markasının uygulamada figüratif bir yazımla kullanıldığı davalının da bu yazım biçimine benzer bir yazım şekli tercih etmesinin markalar arasındaki irtibatı güçlendirdiği, sonraki markanın ...’ın sahip olduğu itibardan haksız olarak yararlanmasına ve ... markasının sulanmasına neden olacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile TPE YİDK kararının iptaline, dava konusu marka tescil olunmadığından hükümsüzlük hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPE vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalıya ait “fotogram” ibareli marka başvurusuna davacı tarafça yapılan itirazların reddine dair TPE YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, karar gerekçesinde başvuru konusu “fotogram” markası ile davacı adına tescilli olan “instagram” markasını oluşturan işaretlerin benzer olmamaları nedeniyle 556 sayılı KHK 8/1-b bendi anlamında iltibas tehlikesi bulunmadığı belirlendikten sonra, aynı gerekçede bu kez işaretlerin benzer olup 556 sayılı KHK 8/1-b bendi anlamında tescil engeli oluşturduğu tespiti yapılmak suretiyle çelişki yaratıldığı gibi, davacıya ait “instagram” markasının tanınmış marka olduğunun kabulü ile de bu kez işaretlerin hecelere bölünmesi suretiyle içerdikleri “-gram” ibaresinden dolayı bağlantılı oldukları izlenimi uyandıracaklarından bahisle aynı KHK 8/4. maddesi anlamında benzer oldukları ve bu durumda tescil engeli oluştuğuna ilişkin gerekçesi de isabetli bulunmamaktadır. 556 sayılı KHK 8/4. maddesi uyarınca “ marka, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir markanın aynı veya benzeri olmakla birlikte, farklı mallar veya hizmetlerde kullanılabilir. Ancak, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu red edilir”. Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, farklı mal ve hizmetler bakımından benzer işaretlerin tescil engeli oluşturabilmesi için ilgili maddede düzenlenen koşulların gerçekleştiğinin kanıtlanması gerekir. Oysa mahkemece, işaretlerin benzer olmadığı kabul edildiği halde bu kez dolaylı yoldan irtibatlandırılacakları şeklinde anılan madde hükmüne ve Dairemizin yerleşik kararlarına aykırılık oluşturacak şekilde işaretlerin bağlantılı olduğu sonucuna varılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi de doğru olmamış, kararın temyiz eden davalı TPE yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı TPE vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı TPE yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 30/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.