Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/4666 Esas 2016/4039 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4666
Karar No: 2016/4039
Karar Tarihi: 29.06.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/4666 Esas 2016/4039 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/4666 E.  ,  2016/4039 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin, dava dışı ....’dan alacaklı olduğunu, borçlu adına kayıtlı taşınmazın satışının yapıldığını, paranın paylaşılması için düzenlenen sıra cetvelinin hatalı olduğunu, ...’nün bir kısım alacaklarının zamanaşımına uğradığını, gecikme zammı hesabında hataya düşüldüğünü ileri sürerek, sıra cetveline itiraz etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, İİK"nın 142. maddesi uyarınca sıra cetveline itirazın alacağın esasına ve miktarına ilişkin olmadığından dava dilekçesinin görev şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dosyanın görevli olduğu anlaşılan .... gönderilmesine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir.
    Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK"nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla İcra Mahkemesi"nde (İİK"nın m.142/son) ileri sürülmelidir. Ayrıca, anılan madde hükümde belirtilen mahal mahkemesinin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK"nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir.
    Somut olayda, davacı yanca, davalı hazine alacağının bir kısmının zamanaşımına uğradığı ve dolayısıyla istenmesinin mümkün bulunmadığı, asıl alacağın ve dolayısıyla da gecikme zammının doğru hesaplanmadığı ileri sürülmüş olup; bu hususlar, alacağın esasına veya miktarına yönelik itirazlardır. Bu itibarla, mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davaya Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılarak, dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.