13. Hukuk Dairesi 2014/48715 E. , 2016/2421 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davalı Asil ... ve vekili avukat ... geldiler. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukat, dava dışı . .. tarafından davalı hakkında 1.264.921,99 TL üzerinden başlatılıp kesinleşen takip nedeniyle davalının Banka hesaplarına 1.300.000 TL üzerinden haciz konulduğunu, davalı ile, ödeme emrinin usulsüzlüğün tespiti ile iptali konusundaki hukuki yardım nedeniyle 55.000 TL avukatlık ücreti üzerinden anlaşma sağladıklarını, Bakırköy 3. İcra Mahkemesinin 2009/1389 esas sayılı dosyası üzerinden açmış olduğu davanın kabulüne karar verildiğini, haczedilen 1.300.000 TL’nin alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı alındığını, ardından da ödeme emrinin iptal edildiğini, B.çekmece 1. İcra Md.nün 2010/2056 esas sayılı ve icra hukuk mahkemesinin 2010/620 esas sayılı dosyalarında da gerekli hukuki yardımları yerine getirerek, davalının mal varlığına konulan hacizlerin kaldırıldığını, vekalet ücretinin 49.000,00 TL’lik kısmının ödendiğini, bakiye 6.000,00 TL’lik kısmının ise ödenmediğini, ayrıca takip etmiş olduğu Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/526 esas sayılı itirazın iptali davası nedeniyle de, aralarındaki anlaşmaya göre ödenmesi gereken %15 oranındaki vekalet ücretinin de ödenmediğini, göndermiş olduğu ihtarlardan da sonuç alamadığını, bunun üzerine vekalet ilişkisini haklı olarak sona erdirdiğini, toplam 195.738,29 TL ücret alacağının tahsili için takip başlattığını, ancak takibe de haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı ile toplam 55.000,00 TL vekalet ücreti üzerinden anlaştıklarını, söz konusu bu ücretin Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/526 esas sayılı dava dosyasındaki hukuki yardımı da kapsadığını, davacıya çeşitli tarihlerde olmak üzere toplam 59.050,26 TL ödeme yaptığını, herhangi bir borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini, %40 kötüniyet tazminatının tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesi bulunmadığından, Avukatlık Kanunu’nun 164/4.maddesi gereğince davacının 127.802,19 TL ücrete hak kazandığı, yapılan 51.050,33 TL’lik ödemenin mahsubundan sonra bakiye 76.751,93 TL ücret alacağı bulunduğu belirtilerek, davanın kısmen kabulüne, icra takibine yapılan itirazın 76.751,93 TL yönünden iptaline, bu miktara takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, %20 oranındaki 15.350,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, reddedilen miktar üzerinden ise 23.797,00 TL kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı avukatın, davalıya vekaleten dava ve icra dosyalarını takip ettiği, taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı, davalı hakkında başlatılan takip ve yapılan hacizler üzerine, ödeme emrinin usulsüzlüğünün tespiti ve hacizlerin kaldırılmasını teminen bu aşamada 55.000,00 TL üzerinden şifaen ücret sözleşmesi yapıldığını, daha sonra açılan itirazın iptali davasının ise ayrı bir iş konusu olup, bu nedenle verilecek hukuki yardım için de davalı ile yine şifaen %15 oran üzerinden ücret verilmesi konusunda anlaştıklarını ileri sürerek, yapılan ödemelerden sonraki bakiye ücret alacağının tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptalini istemiş, davalı ise davacı tarafından verilecek tüm hukuki yardımlar nedeniyle 55.000,00 TL üzerinden anlaşıldığını, borcunu fazlasıyla ödediğini savunmuştur. Esasen taraflar arasındaki öncelikli uyuşmazlık konusu, şifai bir ücret sözleşmesinin mevcut olup olmadığı, varsa bunun kapsamı ve miktarı ile ilgilidir. Avukatlık Kanunu’nun 2.5.2001 tarihli 4667 sayılı Yasa ile değişik 163. Maddesine göre yazılı olmayan avukatlık sözleşmesi ve vekalet ücretine ilişkin anlaşmaların genel hükümlere göre ispatı mümkün olmasına rağmen, mahkemece bu yönde bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Davalı, davacı avukatla tüm hukuki yardımlar nedeniyle tek bir ücret üzerinden anlaştıklarını belirterek, “...” Başlıklı, tarih, dava ve takiplere ilişkin ücret, ödeme ve açıklamaların yer aldığı bir belgeye dayanmıştır. Söz konusu belge, davacı tarafından da kabul edilmiş, ancak belge içeriğinin kendi iddialarını desteklediğini ileri sürülmüştür. Her iki tarafça da kabul edilen, ancak içeriği ve kapsamı konusunda uyuşmazlık bulunan, dolayısıyla gerek taraflar arasındaki şifai bir sözleşmenin mevcut olup olmadığının, gerekse bunun içeriği ve yapılan ödemelerin hangi hukuki yardımları kapsadığının tespiti için, söz konusu bu belge üzerinde durulması, bu konudaki iddia ve savunmanın değerlendirilmesi ve bunun sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ : 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde temyiz eden davacıya, peşina alınan 1.572,90 TL harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 02/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.