Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/2116 Esas 2019/4621 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2116
Karar No: 2019/4621
Karar Tarihi: 01.07.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/2116 Esas 2019/4621 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme Ceza Dairesi tarafından verilen bir kararın temyiz başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmiştir. Sanık, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan hüküm giymiştir. Temyiz talebinin reddi nedenleri olmadığı için, esasa geçilmiştir. Vicdani kanı, tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriği doğrultusunda usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlenmiştir. Sanık müdafiinin nedenleri ise yerinde görülmemiştir. Ancak, belirlenen cezanın uygulama maddesinin yanlış yazılması nedeniyle hüküm bozulmuştur. 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 314/2, 62/1, 58/9, 53 ve 63 maddeleri ise özetlenmiştir.
16. Ceza Dairesi         2019/2116 E.  ,  2019/4621 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62/1, 58/9, 53, 63 maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği, ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre sanığın Bank ...’daki rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine. Ancak;
    Sanık hakkında belirlenen temel cezanın, suçun niteliği gereği artırılırken artırım oranı doğru yapıldığı halde uygulama maddesinin 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi yerine 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün ikinci maddesindeki “3713 sayılı TMK’nın 5.maddesi” ibaresinin çıkarılarak yerine “3713 sayılı TMK’nın 5/1.maddesi” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.