Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/3384 Esas 2019/8096 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3384
Karar No: 2019/8096
Karar Tarihi: 03.12.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/3384 Esas 2019/8096 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2019/3384 E.  ,  2019/8096 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 127 ada 343 parsel sayılı 104.293,57 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kayıt ve norm fazlası olarak Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın eşit paylarla adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne çekişmeli 127 ada 343 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ..., ..., ... ve ... adlarına 1/4"er payla paylarla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar ..., ..., ... ve ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak eldeki davayı açmışlardır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu parsele ilişkin olarak daha önce davacılar ... ve ... ile davacı ..."ün babası ...ve davacı ..."ün babası olan... tarafından, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak, ... Kadastro Mahkemesi"nin 2007/221 Esas, 2010/241 Karar sayılı dava dosyasında dava açıldığı ve davanın keşif giderlerini süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle 3402 sayılı Kanun’un 36/1 maddesi uyarınca reddedildiği, davanın reddine dair bu kararın 12.12.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda sözü edilen Kadastro Mahkemesi kararının davacılar ... ve ... yönünden külli halefiyet yoluyla olmak üzere, tüm davacılar hakkında kesin hüküm oluşturduğu açıktır. Kural olarak kesin hüküm, 6100 sayılı HMK"nın 114/1-i ve 115/2. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gerekli olumsuz dava koşullarındandır.
    Hal böyle olunca; mahkemece, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görülmekle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.