2. Hukuk Dairesi 2014/16396 E. , 2015/254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Akşehir 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :11.12.2013
NUMARASI :Esas no:2013/21 Karar no:2013/451
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki "boşanma ve ziynet alacağına" ilişkin dava ile davalı tarafından açılan "boşanmaya" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (kadın)
tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı (kadın)"ın ziynet eşyalarına ilişkin talebinin kabulü gerektiği yönündeki temyiz itirazları yersizdir.
2-Diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece; kadının boşanma davasının reddine, koca tarafından açılan karşı boşanma davasının kabulüne karar verilmiş, buna gerekçe olarak “kadının haksız olarak kayınbabasının kendisine cinsel tacizde bulunduğunu iddia ettiği, bu iddia karşısında,
kocadan eşiyle birlikte yaşamasının artık beklenemeyeceği, bu iddia sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı” gösterilmiştir. Davalı-karşı davacı (koca)’nın babası hakkında, gelini olan davacı (karşı davalı)’ya cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla kadının şikayeti üzerine kamu davası açıldığı, ceza mahkemesince “delil yetersizliğine” dayalı olarak beraat kararı verildiği, kararın “katılan” sıfatıyla davacı (kadın) tarafından temyiz edildiği, temyiz incelemesinin henüz sonuçlanmadığı görülmektedir. Kayınbaba hakkındaki ceza davasının neticesi, bu davanın sonucunu etkileyecektir. O halde, ceza mahkemesindeki davanın neticesinin bu davada bekletici sorun yapılması, neticesine kadar yargılamanın bekletilmesi ve sonucuna göre deliller yeniden değerlendirilerek dava ve karşı dava hakkında hüküm kurulması gerekir. Bu hususun nazara alınmaması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, davacı-karşı davalı (kadın)"ın ziynet eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarının yukarıda (1.) bentte gösterilen
sebeple reddi ile hükmün bu bölümünün ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.13.01.2015(Salı)
KARŞI OY YAZISI
Davacı-davalı (kadın), kayınbabasının kendisine cinsel tacizde bulunduğu iddiası ile boşanma davası açmış, mahkemece, davacının cinsel taciz iddiasını kanıtlayamamış olması nedeniyle davasının reddine karar verilmiş, kocanın davasının kabulü ile tarafların
boşanmasına hükmedilmiştir.
Akşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/53 esas, 2013/171 karar sayılı dosyası kapsamına göre, davacının kayınbabası hakkında cinsel tacizde bulunduğundan bahisle yaptığı şikayet üzerine yargılama yapılmış, yargılama sonucu mahkemece, şikayetçinin
aşamalarda cinsel taciz iddiasına yönelik birbiriyle çelişen 3 farklı ifadesinin bulunduğu, en son evi terk ederken mutlu bir şekilde evden ayrıldığı, tacize uğrayan birisinin mutlu bir şekilde evden ayrılmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağı, kocasının askere gidişi ile en son şikayet tarihi arasındaki 2 aylık süreçte cinsel taciz olduğu iddia edildiği halde, gerek kayınvalidesine gerekse kendi ailesine bu olaydan bahsetmemiş olması nedenleriyle delil yetersizliğinden beraat kararı verilmiştir.
Aile Mahkemesi ise gerek Ağır Ceza Mahkemesi dosyasını, gerekse dinlediği tanık beyanları ile tüm dosya kapsamındaki delilleri değerlendirmiş ve evliliğin devamında her iki taraf açısından da bir yarar kalmadığı kanaatine vararak tarafların boşanmasına karar vermiştir.
Sayın çoğunluk ceza davasının sonucunun beklenilmesi gerektiği düşüncesiyle mahkeme kararını bozmuştur.
Ancak bir ceza davasının Yargıtayda bekleme süresinin ortalama 5-6 yıl olduğu düşünüldüğünde, fiilen evliliği sona ermiş eşlerin bu kadar uzun bir süre ceza davasının sonucunu beklemeleri onların birçok yönden mağdur olmalarına yol açacaktır. Aile
Mahkemesi hakiminin ceza dosyasında toplanan delilleri inceleme, değerlendirme imkanı bulunmaktadır. Nitekim mahkeme de böyle yapmış, dosyayı getirterek incelemiştir. Ağır ceza mahkemesinde görülen davanın sonucunu beklemeye gerek kalmamıştır.
Bu nedenle isabetli olan mahkeme kararının onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılamıyorum.