Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2318
Karar No: 2020/559
Karar Tarihi: 20.01.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/2318 Esas 2020/559 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı bankanın müşterisi olan davacının hesabından bilgisi dışında yapılan para transferi nedeniyle uğradığı zararın, bankanın kusurlu güvenlik önlemlerinden kaynaklandığı gerekçesiyle davalı banka tarafından tazmin edilmesi istemiyle açılan dava sonucunda ilk derece mahkemesi tarafından kabul edilmiş; buna karşı davalı tarafça yapılan istinaf başvurusunun kısmen kabul edilmesi sonucu verilen karar bozulmuştur. İlk derece mahkemesinin kararının kaldırılmaksızın sadece yargılama giderlerine ilişkin bendi değiştirilerek hüküm tesis edilmesi doğru olmamış ve yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir. Temyiz itirazlarına ise bu aşamada bakılmamıştır.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2 maddesi
- 4603 sayılı Bankalar Kanunu’nun 4684 sayılı Kanunla değişik geçici 4. maddesi. Bu madde, aleyhine açılan davalar bakımından harç muafiyeti getirilmesine ilişkindir.
11. Hukuk Dairesi         2019/2318 E.  ,  2020/559 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Tüketici Mahkemesince verilen 25/01/2018 tarih ve 2014/1979 E- 2018/37 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi"nce verilen 21/03/2019 tarih ve 2018/857 E- 2019/414 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; davalının müşterisi olan müvekkilinin davalı bankanın yönlendirmesi ile internet bankacılığını kullanmaya başladığını, davalının internet şubesi güvenlik sistemini eksik olarak sağlaması nedeniyle 3. kişiler tarafından müvekkili hesabından 15.08.2014 tarihinde toplam 91.790,00 TL çekilerek farklı şahısların hesaplarına gönderildiğini, anılan işlemlere ilişkin olarak müvekkiline bilgilendirme yapılmadığını, müvekkilinin 20.08.2014 tarihinde hesabında para olmadığını gördüğünü ve hemen davalı bankayı haberdar ettiğini, davalı bankanın kendisine para gönderilen kişileri aradığını ve bu şahıslardan birinin paranın kendisine ait olmadığını belirtmesi üzerine bankanın 27.680,00 TL üzerine bloke koyduğunu, fakat 64.110,00 TL’nin paranın gönderildiği diğer hesap sahipleri tarafından çekildiğini ve müvekkilinin zarara uğradığını, müvekkilinin şikayeti üzerine paranın gönderildiği şahıslar hakkında cezai soruşturma başlatıldığını, davalı bankanın internet şubesi bankacılık hizmetinin sunumu ve güvenliğin sağlanması konusunda kusurlu olduğunu, sisteminin çözülmesinden dolayı müvekkilinin uğradığı zararı ödemek zorunda olduğunu ileri sürerek 64.110,00 TL’nin 15.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; müvekkilinin internet bankacılığı için gerekli önlemleri almakta olduğunu, müşterilerin beyan ettiği telefonlarına finansal işlem onayı için tek kullanımlık SMS doğrulama şifresi gönderildiğini, davacının hesabından yapılan para transferleri için de doğrulama SMS’lerinin sistemde kayıtlı olan cep telefonuna gönderildiğini, müvekkilinin işlem yapılan bilgisayarların ve cep telefonlarının güvenliğinden sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; bankaların kendilerine yatırılan paraları mudilere istendiğinde iade etmekle yükümlü olduğu, davacının işlemlerin yapılmasını sağlayıcı şifre ve parolasını 3.kişilere verdiği hususunun ispatlanamadığı, davacının hesabından bilgisi ve rızası dışında çekilen paradan, hesapta bulunan parayı kötüniyetli kişilerin eylem ve işlemlerine karşı koruyacak mekanizmayı, güvenlik önlemlerini geliştirmeyen davalı bankanın tamamen sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 64.110,00 TL’nin 20.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
    Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davalı vekilinin istinaf başvurusunun, olay nedeniyle dava dışı Tamer Kart isimli şahıs hakkında bilişim sisteminin kullanılması suretiyle hırsızlık suçlamasıyla ceza davası açıldığı, davacının da katılan sıfatıyla yer aldığı davada Büyükçekmece 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/385 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmekte olup derdest olduğu, anılan davada davacının sanık olmadığından bekletici mesele yapılmasına gerek olmadığı, dosya arasına alınan bilirkişi raporlarında davalı bankanın dinamik şifreyi cep telefonuna sms mesajı olarak gönderme yönteminin, BDDK Tebliğine uygun, ancak dinamik şifre üreten cihazlar (şifrematik ) ve Elektronik İmza Kanunuyla tanımlanmış olan" Elektronik İmza" kadar güvenli bir yöntem olmadığı, davacının sim kartının iptal edildiği yönünde bir iddiası olmadığı, tek ihtimalin davacının cep telefonunun ZİTMO virüsü ile ele geçirilme ihtimali olduğu, ceza dosyasında bu yönde inceleme yapılmadığı, şüpheli Coşkun Yardımlı’nın kollukta alınan beyanından davacının cep telefonuna gönderilen tek kullanımlık şifrenin, başka telefonlara yönlendirilmiş olduğu, davalı bankaca, cep telefonlarının tıpkı hesap sahiplerine ait bilgisayarlarda olduğu gibi, dışarıdan müdahalelere açık cihazlar olduğu, bankaların, dinamik şifreyi cep telefonuna sms mesajı olarak gönderirken kendilerine ait olmayan bir altyapıyı ve kendilerine ait olmayan cihazları kullandıkları, sahte kimlikle simkart klonlama dolandırıcılıklarında simkart değişikliği yapıldığında telefon operatörlerinden gelen bilgi akışıyla internet bankacılığını bloke ederek hesap sahibini bir Atm’ne yönlendirip blokeyi kaldırma tedbiri alan bankaların, aynı bilgi akışını cep telefonunun başka bir numaraya yönlendirilmesi halinde de sağlayarak tedbir almaları ihtiyacının söz konusu olduğu, davacının dava konusu usulsüz işlemlerde kusuru olduğunun ispat edilemediği, davalı bankanın zararın tamamından sorumlu olduğu, davalı tarafın ihbar talebinin, yargılamanın geldiği aşama itibariyle reddinde, 6100 sayılı HMK’nın 62/2 maddesi uyarınca bir isabetsizlik bulunmadığı, 4603 sayılı Kanunun 4684 sayılı Kanunla değişik geçici 4. maddesinin 2. fıkrasında getirilen harç muafiyetinin davalı bankanın kredi alacaklarının tahsili amacı ile yeniden yapılandırma süreci içerisinde açılmış ve açılacak dava veya takiplerle ilgili olup, aleyhine açılan davalar bakımından harç muafiyeti getirildiğine ilişkin bir düzenleme mahiyetinde olmadığı, davalının aleyhine harca hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kamu düzeni yönünden kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesince verilen kararın harç tahsiline ilişkin 2. bendinin kaldırılarak kararda yazılı şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Dava, davacının bilgisi dışında yapılan bankacılık işleminden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, anılan karara karşı davalı tarafça yapılan istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesince verilen karar kaldırılmaksızın kararın yargılama giderlerinden harca ilişkin bendi değiştirilerek hüküm tesis edilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 353/1-b-2 maddesi, Bölge Adliye Mahkemesince, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verileceği hükmünü haizdir. Ayrıca Bölge Adliye Mahkemelerinin 6100 sayılı HMK’nın 370/2 maddesinde belirtildiği şekilde İlk Derece Mahkemelerince verilen kararlarda hatalı olduğu belirlenen hususları düzeltme yetkileri bulunmamakla anılan hükümler doğrultusunda Bölge Adliye Mahkemesince, davalı tarafın istinaf başvurusunda ileri sürdüğü hususlar hakkında 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca değerlendirme yapılması halinde, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabul edilip İlk Derece Mahkemesince verilen karar kaldırılmaksızın yargılama giderlerine ilişkin bendin düzeltilerek karar tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik Bölge Adliye Mahkemesi kararının re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 20/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi