
Esas No: 2017/4133
Karar No: 2019/1687
Karar Tarihi: 14.03.2019
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/4133 Esas 2019/1687 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve %40 oranında kötü niyet tazminatının davalıdan tahsil edilmesine karar vermiştir. Ancak Daire, verilen kararın hükmüne uyulan bozma kararına aykırı olduğunu ve bir takım hatalar içerdiğini belirterek hükmün bozulmasına karar vermiştir. Kararda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin para biriminin TL olduğu ve 5083 sayılı Kanun ile 01.01.2005 tarihinden itibaren YTL olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca, bonoların ihdas tarihine ve para birimine göre değerlendirilmesi gerektiği açıklanmıştır. Kararda, çıkarılan sonuçlara göre davacının takipte borçlu olduğu kısmın yanlış hesaplandığı ve kötüniyet tazminatının nasıl hesaplandığının açıklanmadığı belirtilmiştir. Kararın sonunda, kararda geçen kanun maddelerinin detaylı ve açıklayıcı bir şekilde eklenmesi istenmiştir. Kanun maddeleri: 5083 sayılı Kanun.
"İçtihat Metni"
19. HUKUK DAİRESİ
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/176-2015/216
Taraflar arasında görülen dava hakkında Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 14.05.2015 gün, 2015/176 E.-2015/216 K. sayılı hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 17.05.2017 gün, 2016/7151 E.-2017/3862 K. sayılı ilamına karşı davacı vekilince süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacının davalıya ait aracın şoförlüğünü yaptığı sırada araca verdiği zarar nedeniyle 35.000,00 TL bedelli bonoyu davalıya verdiğini, davalının bononun para biriminde tahrifat yapıp TL olan para birimini USD yaparak 35.000,00 USD üzerinden davacı aleyhine icra takibine başladığını, bu konuda Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek davacının davalıya bu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve %40 oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu bonoyla ilgili davalının yargılandığı ceza davasında bono üzerinde tahrifat yapıldığı saptanmış ise de borç tutarının 35.000,00 TL bulunduğu olgusunun değişmediği ve davacının bu tutardan sorumlu olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davaya konu edilen bonoyla ilgili davalı lehtarın sanık sıfatıyla yargılandığı ceza davasında Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin kesinleşen ilamıyla bononun para biriminin TL iken USD olarak tahrif edildiği, böylece resmi evrakta sahtecilik suçunun oluştuğu gerekçesiyle mahkumiyet kararı verildiği, bu durumda artık davacının bonodan dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davaya konu 35.000,00 USD bedelli bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, davalının takip başlatmakta kötüniyetli olduğu gerekçesiyle takibe konu asıl alacak tutarının %40"ına tekabül eden 18.387,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2014/5287 esas ve 2014/8142 karar sayılı ve 30.04.2014 tarihli bozma ilamında ""Uyuşmazlığa konu edilen bono üzerinde tahrifat yapıldığı iddiası Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin kesinleşen ilamıyla saptanmış olup, bu durum karşısında bononun tahrifatsız haliyle 35.000 TL miktar üzerinden geçerli olduğu gözetilmeksizin yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.” denilmek suretiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, takibe konu senedin 30.05.2000 tarihinde 30.06.2000 vade tarihli ve 35.000,00 Eski TL olarak düzenlendiği ve günümüzdeki YTL’ye eşdeğer TL ile değerinin 0,35 TL (35 kuruş) olduğu, vade tarihi olan 30.06.2000 tarihinden takip tarihi olan 24.04.2003 tarihine kadar 5.744.795,00 Eski TL ve 5.74 YTL’ye eşdeğer TL işlemiş faiz gerçekleştiği ve davacının takip tarihi itibariyle davalıya toplam 6,09 YTL’ye eşdeğer TL borçlu olduğu, Büyükçekmece 1. İcra Müdürlüğü"nün 2003/1404 takip sayılı dosyasında bu miktar dışındaki alacak yönünden ise borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, borçlu olmadığı tespit edilen asıl alacağın %40"ı oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dairemizin 2016/7151 esas ve 2017/3862 karar sayılı ve 17.05.2017 tarihli kararıyla yerel mahkeme kararı “Mahkemece Dairemiz bozma kararına uyulduğu halde bozma gereklerine uygun hüküm kurulmadığı görülmüştür. Zira hükmüne uyulan bozma kararında özetle "Uyuşmazlığa konu edilen bono üzerinde tahrifat yapıldığı iddiası Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin kesinleşen ilamıyla saptanmış olup, bu durum karşısında bononun tahrifatsız haliyle 35.000 TL miktar üzerinden geçerli olduğu gözetilmeksizin yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir." denilmiştir. Bozmaya uyulmakla bir taraf lehine diğer taraf aleyhine usuli kazanılmış hak oluşur. Mahkemece bu ilke gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle ve oyçokluğuyla bozulmuş ve bu karara karşı davacı vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin para birimi TL iken 5083 sayılı Kanun ile 01.01.2005 tarihinden itibaren YTL olmuş ve değişim oranı da 1000.000,00 TL=1.00 YTL olarak belirlenmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin para birimi olan Yeni Türk Lirası (YTL)’nda yer alan Yeni ibaresi ise Bakanlar Kurulu’nun 2007/11963 sayılı ve 04.04.2007 tarihli kararı ile ve 01.01.2009 tarihi itibariyle kaldırılmış ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin para birimi YTL’ye eşdeğer TL olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti para birimiyle düzenlenen bonolarda yazan Türk Lirası (TL) ibaresi değerlendirilirken bononun ihdas tarihine bakılır. Buna göre, ihdas tarihi 01.01.2005’den önce olanlardaki TL Eski TL ve 01.01.2009’dan sonra olanlardaki TL YTL’ye eşdeğer TL olarak değerlendirilir.
Bu açıklamalardan sonra dava konusu somut olaya gelirsek, dava konusu bononun ihdas tarihi 30.05.2000 olduğundan bu bonodaki Amerikan Doları olarak tahrif edilen Türk Lirası ibaresi, Eski TL’dir.
Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararımızda, bono bedelinin tahrifat öncesi haliyle 35.000,00 TL miktar üzerinden geçerli olduğu belirtilmiştir. Bu 35.000,00TL bononun ihdas tarihindeki TL’dir. Onun ise Eski TL olduğu hususunda yukarıdaki açıklamalar ışığında tereddüt yoktur.
Bu itibarla yerel mahkemece bozma kararına uyulmasından sonra verilen kararda hükmüne uyulan bozma kararına aykırı bir husus ve ihlal edilmiş bir kazanılmış hak bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, yerel mahkeme kararının Dairemizce yazılı şekilde bozulması doğru olmamış ve davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin yazılı şekildeki bozma kararının kaldırılması gerekmiştir.
Ancak yerel mahkemece, 35.000,00 Eski TL’den altı sıfır atarak YTL’ye eşdeğer TL bulunurken hata yapılarak beş sıfır atılmak suretiyle bonodan kaynaklı asıl borç 0.035 TL yerine 0,35 TL olarak hesaplanmıştır. Buna bağlı olarak bononun vade tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz hesabı da hatalı olmuştur.
Ayrıca hükümde 18.386,00 TL şeklinde yazılı kötüniyet tazminatının nasıl hesaplandığının karar yerinde gösterilmemesi ve hükmün içeriğine göre bunun Eski TL mi yoksa YTL’ye eşdeğer TL mi olduğu da açıklanmayarak karışıklığa neden olunması da doğru olmamıştır.
Diğer taraftan dava menfi tespit davası olduğundan hükümde davacının takipte borçlu olmadığı kısmın gösterilmesi gerekirken, borçlu olduğu kısım gösterilip bunun dışındaki kısımdan borçlu olmadığı şeklinde hüküm kurulması da yerinde değildir.
Bu itibarla yerel mahkeme kararının açıklanan bu yönlerden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 17.05.2017 gün, 2016/7151 E.-2017/3862 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, yerel mahkemenin 14.05.2015 gün, 2015/176 E.-2015/216 K. hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 14/03/2019 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Mahkemece Dairemizin 30.04.2014 Tarih ve 2014/5287 E., 2014/8142 K. sayılı Bozma ilamına uyularak karar verilmiş olmasının usuli kazanılmış hak oluşturduğu nazara alınarak, davacı vekilinin Dairemizin onama kararına karşı yapmış olduğu karar düzeltme isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesine yönelik sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.