10. Hukuk Dairesi 2019/2041 E. , 2019/3516 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
KARAR
Dava, aylık tahsisi ile aylıkların yasal faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Somut olayda dava dilekçesi ile, özür oranı Hacettepe Tıp Fakültesi Hastahanesinin Özürlü Sağlık Kurulu Raporunda %70 ve sürekli olarak belirlenen davacı ..."nın, yaşlılık aylığı almakta iken 29.06.2001 tarihinde vefat eden babası ... "dan Kuruma ilk başvuru tarihi olan 22.12.2009 tarihinden itibaren aylık bağlanması ile davacının özür durumu nedeniyle babasından kalan birikmiş aylıkların tahsilinin istenildiği, daha sonra 08.12.2014 tarihli celsedeki davacı vekilinin talebini, davacıya Kuruma ilk başvuru tarihi olan 22.12.2009 tarihinden itibaren aylık bağlanmasını talep ettiklerini, ölüm tarihinden itibaren hak kazanılan aylıkların bağlanmasına ilişkin talebini atiye bıraktıklarını beyan ettiği, Mahkemece, 05.02.2019 tarihli celsede HMK"da atiye bırakma talebi bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekiline talebini yeniden sorması üzerine, aynı celsede davacı vekilinin talebinin, davacının özür durumu nedeniyle babasından kalan aylıkların birikmişlerinin ödenmesine ilişkin olduğunu, beyan ettiği anlaşılmış olup, Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacıya 21.598,35 TL birikmiş aylıkların faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının aylık bağlanması talebi hakkında HMK.nın 123. maddesi gereğince karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisi edildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK 119/1-e maddesi gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, 194 maddesi gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK 31 maddesi gereğince, hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, HMK 31 maddesi ve 119/1-e maddesi gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Somut olayda, atiye bırakma müessesi olmadığı gibi, HMK 123 kapsamında davayı geri alma şartları da gerçekleşmemiştir. Davacının babasından kalan birikmiş aylıkların iadesi talebi, tahsis talebinin devamı olup, tahsis talebini de içerdiğinden bu kapsamda davacının talebinin ölüm aylığı mı yoksa maluliyet aylığı tahsisi mi olduğu hususu açıklattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair hususlar incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.