23. Hukuk Dairesi 2016/1725 E. , 2016/4029 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının kooperatif ortağı olduğunu, 2009 yılı Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarına ilişkin kooperatif aidatlarını ödemediğinden, hakkında icra takibi yapıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, 2005 yılında kooperatifteki tüm hak ve sorumluluklarıyla birlikte hissesini devrettiğini, kooperatif ortağı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair karar, davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 22.02.2012 tarih ve 2011/3521 E., 2012/1304 K. sayılı ilamıyla kooperatif konusunda uzman bir bilirkişi seçilerek kooperatifin defter kayıt, belgeleri, hazirun cetvelleri, genel kurul tutanakları, yönetim ve genel kurul kararları ve gerek görüldüğünde varsa kooperatife ait banka hesapları üzerinde ayrıntılı araştırma yapılarak davalı ..."ın kooperatif üyeliğinin devam edip etmediği, devam etmiyorsa devir yapılıp yapılmadığı, devir yapılmış, ise kime yapıldığı, devirde ortaklık hissesi ile birlikte üyeliğin de devredilip edilmediği belirlenip, üyelik devredilmemiş ise davalının aidatlardan sorumlu olacağı, hem üyelik, hem hisse devredilmiş ise, üyelik ve hisseyi devralanın devir aldığı tarihten itibaren aidat ödemelerinden sorumlu olacağı göz önünde bulundurularak, talep edilen aidatın kooperatif aidatı mı, yoksa genel gider aidatı mı olduğu hususları üzerinde durularak, davalının bu ödemelerden sorumlu olup olmadığı hususlarında, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı kooperatifin 23.05.2006 tarihli kararı ile davalının davacı kooperatifteki ortaklığının sona erdirildiği ve dava dışı ...."un devir alan olarak ortaklığa kabul edildiği, bu nedenle, bu tarih itibariyle davalının ortaklıkla ilgili davacı kooperatife karşı sorumluluğunun bulunmadığı, icra takibine konu edilen üyelik aidatlarının ait olduğu dönem gözönüne alındığında, davalının takibe konu borçtan sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, aidat borcunun tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
.../...
S.2
Davalı kooperatif anasözleşmesinin 17/3. maddesi, “devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer” hükmünü içermektedir. Ortaklığın devir biçimi yasada gösterilmemiştir. Ancak pay devrinin alacağın temliki yolu ile yapılması, temlikin de dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 163. maddesi uyarınca yazılı olması gerekmektedir. Üyeliğe bağlı hak ve alacakların borçlusu kooperatif, alacaklısı ise üyeliği devir alan yeni ortaktır. Eğer devir eden ortak pay yönünden borçlu ise, borcun nakli hükümleri uygulanır (BK 173 vd), borç devir alana geçer. Ancak, pay devri için resmi şekle bile gerek bulunmamaktadır. Her ne kadar yapı kooperatifinde, ortakları mal sahibi yapmak amacı olsa bile, pay devri, bir satış vaadi de değildir. Bu nedenle, adi yazılı devir dahi geçerlidir. Devredenin borçları, devre ve devrin kabulüne engel değildir, devredenin borçları devir alana geçer ve ödemediği takdirde devralanın ihraç edilme olanağı da her zaman vardır. Daire satımında üyelik kendiliğinden alıcıya satım ile birlikte geçmez. Satıcının üye olması ve üyeliğinin alıcı tarafından ayrıca devir alınması gerekmektedir. Üyelik ayrıca devredilmedikçe satıcının üyeliği kooperatif nezdinde devam eder. Satıcının üye olması, alıcının bu üyeliği ayrıca devir alması, devir alanın kooperatif üyelik koşullarını taşıması halinde kooperatifin bu kişiyi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 14/3. ve anasözleşmenin 17/2. maddesi uyarınca ortaklığa kabul etmesi zorunludur. Üyelik devir sözleşmesi yapıldığı tarih itibariyle sözleşmenin yanları arasında geçerli sonuç doğurmasına karşın, kooperatif bakımından ise 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 14/3. ve anasözleşmenin 17/1. ve 2. maddeleri hükümleri gereği, devrin kooperatife bildirilmesi ve yönetimin makul sürede yapacağı inceleme sonunda devir alanın ortaklık şartlarını taşıması durumunda devir alanı makul süre içerisinde üyeliğe kabulü kararı verdiği tarihte hüküm ifade eder. 17/1. madde hükmünde yer alan yazılı başvuru koşulu, devrin geçerliliğine ilişkin olarak değil, devrin kooperatife iletilmesi ve kabulü için ispat bakımından sevk edilmiştir. Üyeliği devreden üyelik hisse devir sözleşmesinden dönmemiş veya sözleşmenin herhangi bir nedenle devrin tarafları arasında bağlayıcı olmadığı savunularak sözleşmenin iptali de sağlanmamış ise, devredenin artık dava konusu hisse üzerinde herhangi bir hakkı kalmamıştır.
Dosya kapsamından davalı ..."ın üyeliğine tahsis edilen A/4 no"lu bağımsız bölümün, 05.04.2006 tarihinde davalının satışı nedeniyle dava dışı.... adına tapuda tescil edildiği, davacı kooperatifin 23.05.2006 tarih ve 69 sayılı yönetim kurulu kararıyla bu satış sebebiyle A/4 no"lu bağımsız bölüm yönünden dava dışı....un üyelik kaydının yapılmasına karar verildiği, dava dışı ....nin üyeliği devralmayıp sadece daireyi satın aldığına ilişkin 05.06.2007 tarih ve 14653 yevmiye sayılı ihtarı üzerine davacı kooperatif yönetim kurulunun 11.06.2007 tarih ve 77 sayılı kararıyla dava dışı ...."un kooperatife herhangi bir üyelik başvurusunun bulunmadığı, tapuyu devrederken üyelik ile ilgili herhangi bir hüküm konulmadığı, yasal olarak üye yapılmasının mümkün görülmediği belirtilerek tapuyu devreden davalı ..."ın genel kurula davet edilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, taşınmazın tapusu ile birlikte üyeliğin de devredildiği savunulmuş ise de, yargılama aşamasında üyelik devrinin yapıldığına ilişkin herhangi bir yazılı belge sunulmadığı gibi üyeliği devraldığı savunulan dava dışı . ....un üyelik devrine dayalı olarak kooperatife üyelik başvuru yaptığına ilişkin adı geçen dava dışı şahsın imzasını içerir bir belge de sunulmamıştır.
Davacı kooperatifçe, böyle bir üyelik devir sözleşmesi olmadığı kabul edilerek, 23.05.2006 tarih ve 69 sayılı üyelik devrine ilişkin kararın yanlışlıkla alındığı gerekçesiyle 11.06.2007 tarih ve 77 sayılı karar alınmıştır.
.../...
S.3
Bu durumda, mahkemece üyeliği devrettiğini savunan davalı ile dava dışı ....arasında yapılmış bir yazılı devir sözleşmesi veya anılan dava dışı şahsın üyeliği haricen satın aldığı iddiasıyla kooperatife yaptığı yazılı üyelik başvurusu bulunmadığından geçerli bir üyelik devrinin ispat edilemediği, sadece bağımsız bölümün satılarak tapusunun devredildiği gözetilerek, davalının üye olduğunun kabulü ile davalının borç miktarının belirlenmesi yönünden bilirkişi raporu ve bilirkişi raporuna itirazların değerlendirilmesi ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK"nın 120. maddesindeki faiz oranı yönünden sınırlandırmanın, işlemiş temerrüt faizi oranı ve miktarı ile işleyecek faiz oranı yönünden dikkate alınması suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, geçerli olmadığı dava dışı ....tarafından ileri sürülüp, davacı kooperatifçe de kabul edilen, davacı kooperatifin 23.05.2006 tarih ve 69 sayılı yönetim kurulu kararı esas alınarak, yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan, 13.01.2010 olan dava tarihinin, gerekçeli karar başlığında, 17.04.2012 olarak yazılmış olması da hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.