4. Ceza Dairesi 2020/20627 E. , 2020/12883 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Müstehcenlik
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, Yerel Mahkemenin takdir ve gerekçesinin yerinde olduğu değerlendirilmekle tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen müstehcenlik eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın, kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık ...’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 21/10/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Sanık hakkında müstencenlik suçundan açılan kamu davasının mahkemece yapılan yargılama sonucunda sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ve bu karar Dairemizce oy çokluğuyla onanmıştır. Tüm dosya kapsamında sanık 03/06/2014 tarihinde Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne başvuruda bulunarak masa üstü bilgisayarına bilgisi haricinde erişim sağlanarak şahsına ait bulunan MP3 uzantılı ses kayıtlarının silindiğinden bahisle şikayetçi olmuş ve bu amaçla da bilgisayarını Emniyet Müdürlüğüne teslim etmiştir. Emniyet Müdürlüğünde 03/02/2015 tarihinde yapılan incelemede rastlantı sonucu soruşturma konusundan farklı bir suç konusu olduğu düşünülen bayan ve erkek arasında cebir şiddet içerikli uygulamalara ait seslerin dinlenene ses dosyalarından tespit edilmiş olduğu ayrıca insanlarla hayvanlar arasında geçen cinsel içerikli görüntü dosyalarının olduğu soruşturma konusuyla ilgisi olmayan bu ses ve görüntüler soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısına sözlü olarak bildirilmiş. Cumhuriyet Savcısından bu konuyla ilgili soruşturmayla ilgisi olmayan diğer ses ve görüntülerin rapora eklenerek gönderilmesi talimatı alınmış, Cumhuriyet Savcısının talimatı doğrultusunda soruşturmacı birim tarafından ayrıştırılıp değerlendirilmek üzere bu metaryaller DVD"ye aktarılmıştır.
Öncelikli olarak sanık kendisinin mağdur olduğunu düşündüğü bir olaydan dolayı kendi rızasıyla üzerinde inceleme yapılmak üzere bilgisayarını Emniyete teslim etmiştir. Sanığın bilgisayar üzerinde inceleme yapılması rızası yanlızca mağdur olduğu suça ilişkindir. Bu sebeple bilgisayarda elde edilen görüntüler CMK"nın 138. maddesi kapsamında tesadüfi delil olarak kabul edilmesi gerekir. Müstencenlik suçu da suç tarihi itibariyle CMK"nın 135/6. maddesinde sayılan suçlar arasında yer almadığı bu nedenle tesadüfen elde edilen delilin sanık aleyhine kullanılmasının hukuka aykırı olduğu düşünülmektedir. Sanığın rızasıyla bilgisayar üzerinde inceleme yapıldığı kabul edilse dahi CMK"nın 134. maddesinde bilgisayar üzerinde ne tür inceleme yapılabileceği kopyalama ve el koymanın ne şekilde yapılacağı düzenlenmiştir. CMK"nın 134/1. maddesine göre bilgisayar kayıtlarından kopya çıkarılması ve bu kayıtların çözülerek metin haline getirilmesine hakim tarafından karar verilir. Her ne kadar daha sonradan suç tarihinden sonra yapılan düzenlemeyle Cumhuriyet Savcısının acele işlerde sözlü talimatıyla bilgisayardan imaj alınabileceği düzenlemesi yapılmış ise de bu kararın bile en geç 24 saat içerisinde hakim onayına sunulması düzenlenmiştir. Suç tarihinde ise böyle bir düzenleme yoktur ve kopya alınması hakim kararına bağlıdır. Olayımızda Cumhuriyet Savcısına tesadüfi elde edilen bu deliller bildirildiğinde Cumhuriyet Savcısının Sulh Ceza Hakiminden kopyalama hususunda bir karar alması gerekirdi. Bu sebeple delillerin elde ediliş şekli tamamen hukuka aykırı olup bu delillerle sanığın mahkumiyetine karar verilmesi hukuken mümkün değildir.
Kaldı ki sanık bilgisayarına dışarıdan müdahale edildiğini iddia etmiş ve bu sebeple Emniyete bilgisayarını teslim etmiştir. Bir an için delillerin hukuka uygun olduğunu kabul etsek dahi sanık istikrarlı savunmalarında bu görüntüleri kendisinin indirip depolamadığını savunmuş ve bilgisayarına dışarıdan müdahale edildiğini beyan etmiştir. Ayrıca bilgisayarın evde kullanıldığını ve kendisi haricinde kullanan kişiler olduğunu da savumuştur. Bu savunmalar ve olayın ortaya çıkış sebebi de gözönüne alındığında sanık savunmalarına itibar edilmesi gerektiği ve sanığın mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi düşüncesiyle sayın Dairenin çoğunluk görüşüne katılmıyorum.