Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9986
Karar No: 2018/5223
Karar Tarihi: 28.02.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/9986 Esas 2018/5223 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/9986 E.  ,  2018/5223 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, kıdem ve ihbar tazminatı ile prim alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalıların cevabının özeti:
    Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    Davacı Temyizi Yönünden;
    Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre; davacının temyiz itirazları yerinde değildir.
    Davalı Temyizi Yönünden;
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep edip edemeyeceği noktasındadır.
    Somut olayda, davacı taraf dava dilekçesinde, 07.02.2013 tarihinde iş akdinin işveren tarafından İş Kanunu"nun 25/II-d maddesine göre sonlandırıldığını, davalı şirketin fesih gerekçesinde sabah işyerine alkollü olarak geldiğini iddia ettiği, bu iddianın son derece anlamsız bir iddia olduğunu, açıkça kıdem ve ihbar tazminatını ödemek istemeyen davalı tarafın kötüniyetli bir gerekçesi olduğunu, bir kişinin alkollü olup olmadığının sadece kan testi ve nefes ölçüm yöntemi ile anlaşılabileceğini, davalı şirketin nasıl olup da alkollü olduğuna karar verdiğinin anlaşılamadığını ileri sürmüştür. Davalı taraf ise cevap dilekçesinde, davacının iş akdinin haklı olarak 07.02.2013 tarihinde feshedildiğini, davalı şirket adına kayıtlı ve davacıya iş için tahsis edilen 35 LH 911 plaka sayılı araçla davacının trafik denetimi sırasında alkollü olarak yakalandığı ve sürücü belgesinin alındığının öğrenildiğini, davacıya tahsis edilen aracın işyeri kavramı içinde olduğunu, davacının sarhoş olarak işe geldiğinden İş Kanunu"nun 25/II-d ve 84. maddesi gereğince iş akdinin haklı olarak feshedildiğini, davalı şirketin davacının ehliyetine el konulmasına rağmen durumu bildirmeyip ehliyetsiz olarak şirket aracını kullanmaya devam ettiğini öğrenmesiyle İş Kanunu"nun 25/II-e fıkrası gereğince işverenin güvenini kötüye kullanan, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışı nedeniyle davacının iş akdinin haklı olarak feshedildiğini, davacının alkollü işe gelmemesi hususunda daha önceden birkaç kez uyarılmasına rağmen davacının alkollü araç kullanması sebebiyle ehliyetine el konulduğunu ve ehliyetsiz olarak araç kullandığını öğrenen ve aynı gün davacının yine alkollü olarak işe gelmesi sebebiyle işine son verildiğini savunmuştur.
    Dosyaya sunulan fesih bildiriminde, İş Kanunu"nun 84. maddesine göre işyerine alkollü olarak gelmenin yasak olduğu, belirli zamanlardaki tesbite göre işyerine alkollü olarak davacının geldiğinin görüldüğü, aynı durumun bugün 07.02.2013 tarihinde de yaşandığı, şirketçe bu durumun şahitler huzurunda tespit edildiği, bu sebepten iş akdinin 07.02.2103 tarihi itibariyle 25/II-d maddesine göre sonlandırıldığının belirtildiği görülmektedir. Fesih bildiriminin altında şahit olarak görülen ... ve Murat Kılıç yargılama esnasında davalı tanıkları olarak dinlenmişlerdir. Mahkeme müzekkeresine cevaben İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 07.04.2014 tarihli yazısında, 06.01.2012 tarihinde 35 LH 911 plakalı araç sürücüsü davacının (0.81) promil alkollü olduğunun tespit edildiği, yapılan ölçüme sürücünün itirazı üzerine İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildiği ve hastaneden alınan etanol testinde (0.85) promil alkollü olduğunun tespit edildiği, birinci alkol cezası olduğunun tespiti üzerine 2918 sayılı Kanununun 48/5 maddesini (alkollü araç kullanmak) ihlalden Trafik İdari Para Cezası Tutanağı ile ceza işlemi uygulanarak sürücü belgesinin 6 ay geçici süreyle geri alındığı ve süre bitimi 09.07.2012 tarihinde kendisine teslim edildiğinin anlaşıldığı belirtilmiştir. Söz konusu müzekkere cevabı ekinde yazıda geçen hususlarla ilgili, davacıya ilişkin 06.01.2012 tarihli Trafik İdari Para Cezası Karar tutanağı, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi etanol ölçüm raporu, sürücü belgesi ceza detayları ve sürücü belgesi iptal detaylarının sunulduğu görülmektedir.
    Mahkemece dinlenilen davacı tanıklarından davacı tanığı ..., “...Davacının işten çıkarıldığı gün bizzat davacıyı gördüm. Olaydan yaklaşık yarım saat kadar sonra görmüştüm. 07/02/2013 tarihi olması lazım. O günlerde ben Özel Ege Sağlık Hastanesinde çalışıyordum. Benim çalıştığım hastane ile davacının işyeri çok yakındı. 300-400 metre kadar bir mesafe vardı. Davacı benim yanıma geldi. Ve alkollü olarak işyerine geldiğinden dolayı işten çıkarıldığını söyledi. Ben genel cerrahi uzmanıyım. 24 yıldır da Adli Hekimlikte yapmaktayım. Koklamakla davacının o gün alkollü olmadığını tespit ettim. Davacının o gün kan testini yapmamıştık” şeklinde, davacı tanığı ... ise, “Ben hastaneden 2013/Ocak ayında ayrıldım. Ancak davacı ile benim iş dışında da sürekli görüşmemiz oluyor. Abla kardeş gibiyiz. Davacı işle ilgili sıkıntılarını gelip benimle dertleşirdi. O gün de öğleden sonra yanıma uğradı. Üzgün olduğunu söyledi. İşten çıkarıldığını söyledi. İşverenin kendisini işe alkollü geldiğinden dolayı çıkardığını söyledi. Davacı ile uzun süredir görüşüyoruz. Davacının arada bir az miktarda alkol aldığını görüyordum. Fakat aşırı derecede alkol aldığına şahit olmadım.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Dinlenen davalı tanığı Özge Koç’un (Acar) ise beyanlarının, “Davacının iş akdi o gün alkollü olduğu gerekçesi ile feshedildi. Davacı akşam alkol almış olabilir. O gün sabah 08:30 da işbaşı yapmıştık. Davacının o gün alkollü olduğunu işverenimiz anlamış. Bundan dolayı iş akdini feshetti. Davacıya o gün alkol testi yapılmadı. Hastaneye de gönderilmemişti...”, “o sabah davacıdan hafif bir alkol kokusu almıştım. Ve oranın çalışanı da olduğumdan dolayı da tutanağa imza attım. Söylediğim gibi davacıdan hafif alkol kokusu hissetmiştim.”, “davacının ben işyerine daha öncesinde alkollü geldiğine hiç şahit olmadım. Davacının alkolden dolayı ehliyetinin alındığını biliyorum. Ehliyetinin alındığı dönemde şirket araçlarını kullanıyordu. Ben bu durumu bilmeme rağmen işverenime davacının ehliyetinin alındığını söylememiştim.” şeklinde, diğer davalı tanığı ...’ın ise, “...Davacı o gün alkollü bir şekilde ofise gelmişti. Hatta yürümekte dahi zorlanıyordu. Davacı duble kahve yaptı. İçti ve özellikle de Gülcihan hanımın yanına da özellikle gitmedi. Davacı alkol kokuyordu. Hatta yanlış hatırlamıyorsam dişlerini de fırçalamaya gitmişti. Davacının alkollü olduğunu hepimiz anlamıştık. Davacının şirkete alkollü gelmesinden dolayı Gülcihan hanım davacıyı odaya çağırdı. Sanırım orada konuştular daha sonra da davacının iş akdi feshedildi. Ben de davacının iş akdinin feshi ile ilgili olarak düzenlenen tutanakta imza attım. Davacının alkol problemi vardı. Davacının mesai saatleri içerisinde arkadaşları ile birlikte alkol aldığına şahit oldum. İşyerimize yakın hepimizin uğradığı berber salonunda davacının alkol aldığına şahit oldum. Davacının işten ayrıldıktan hemen sonra alkollü araç kullandığından dolayı ehliyetinin alındığını öğrendik. Davacı altı ay boyunca işverenimizin haberi olmadan araç kullanmış...” şeklinde beyanda bulunmuştur.
    Dosyaya intikal eden bilgi ve belgeler ile yukarıda belirtilen tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacının fesihten daha önceki bir tarihte alkollü araç kullanmasından ötürü sürücü belgesinin geçici olarak alınması, fesih tarihinde tanık beyanlarına göre alkollü olduğunun anlaşılması karşısında davacı işçinin iş akdi davalı işveren tarafından haklı nedenle feshedildiğinden kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.02.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


















    H.Y.D.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi