14. Hukuk Dairesi 2015/14846 E. , 2018/3679 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.06.2014 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ... iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili; davacının, davalıların muris... ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yaptığını, dava konusu ... İli,... İlçesi, 929 parsel sayılı taşınmazda satış vaadinde bulunanın payının bedelini ödeyerek devraldığını, zilyetliğinin davacıda bulunduğunu, ancak taşınmazın adına tescilinin gerçekleşmediğini ileri sürerek ... iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalılar vekili , davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile , 929 parselde kayıtlı taşınmazda davalılar ..., ..., ... ve ... adına kayıtlı tescilin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun ""Hükmün kapsamı"" başlıklı 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere göre, hükmün esasına yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak dava konusu taşınmazda 179/329 paya davacı ile davalıların elbirliği halinde malik oldukları gözetilerek, davalıların iştirakli paylarının iptali ile davacı adına tesciline hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Ne var ki, anılan bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle; hüküm sonucunun 1. bendinin hükümden tamamen çıkarılmasına bunun yerine, " davanın kabulüne, Nazilli İlçesi, 929 parselde kayıtlı taşınmazda davalılar ..., ..., ... ve ... adına kayıtlı iştirakli payların iptali ile davacı adına tesciline "" cümlesinin eklenmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.