20. Hukuk Dairesi 2017/9688 E. , 2018/5226 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalı gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi vekili, .../05/2013 havale tarihli dava dilekçesi ile; davalı gerçek kişiler adına tapuda kayıtlı olan ... ili, ... ilçesi, ... köyü 307 parselin öncesi itibarıyla orman olduğu ve 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı halde, 2013 yılında yapılan orman kadastro çalışması sonucunda orman sınırı dışında bırakıldığını belirterek, taşınmazın orman sınırı içine alınmasına, orman niteliğiyle ... adına tesciline, elatmanın önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmış, mahkemece, davanın kabulüne; 56 nolu Orman Kadastro Komisyonu çalışmasının iptali ile taşınmazın .../08/2015 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) işaretli 9545 m2 bölümünün orman sınırı içine alınmasına, tapu iptali tescil ve elatmanın önlenmesi isteminin tefrikine karar verilmiş, hüküm davalılardan ..., ..., ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, .../04/2013 tarihinde ilan edilip kesinleşen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik .../B madde uygulaması, 1983 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmaya göre, çekişmeli taşınmazın 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı, yörede 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre makiye ayırma çalışması; 1982 yılında 4753 sayılı kanuna göre oluşturulan tapu kaydı uygulanmak suretiyle kadastro tespiti yapılmış ve 2013 yılında orman sınırı dışında bırakılmış ise de;( A) işaretli bölümünün yüksek eğimli, üzeri makilik, eylemli Devlet ormanı niteliğinde olduğu, kaldı ki; yörede maki sahalarının tesbitine dair talimatnamenin .... ve 6. maddeleri gereğince orman muhafaza karakteri taşıyan taşınmazların orman rejimi dışına çıkartılmaması gerektiği açıklanarak, daha önce yapılan işlemin kanun ve yönetmeliğe aykırı olması nedeniyle makiye ayırma işleminin iptal edildiği, 5653 sayılı Kanunda ve .../08/1950 tarihli yönetmelikte maki komisyonlarının kesinleşmiş orman sınırı içinde maki tesbit işlemi yapacağı konusunda hiçbir hüküm bulunmadığı gibi, ormanların ve orman muhafaza karakteri taşıyan makiliklerin hiç bir zaman makiye ayrılamayacağı, ayrılmış olsa bile kanuna aykırı olarak yapılan işlemin yok hükmünde olacağı, HGK"nın, YKD"nin Ekim 2002 sayısında yayınlanan ....02.2002 gün ve 2002/...-.../97 sayılı
kararında kabul edildiği gibi taşınmaz 1949 yılında kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kaldığından, çekişmeli taşınmaza revizyon gören tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirdiği, orman içinde kalan ya da orman sınırı dışına çıkartılan alanlarda tapu kayıtlarına değer verileceğine ilişkin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 45. maddesi Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün 31/... ve .../03/1989 gün 35/... ve .../06/1989 gün 7/... sayılı kararları ile iptal edildiğinden, davalı kişilerin dayanacağı bir yasal yol bulunmadığı, tüm açıklanan nedenlerle geçerli bir makiye ayırma işlemi olmayan ve makiye ayırma işlemi de iptal edilen taşınmazın 1949 yılında yapılan orman sınırları içinde kalmaya devam ettiği gözetilerek 2013 yılında yapılan çalışmanın iptaline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır, ancak ....01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun .... maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A. maddesinde "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” ve aynı kanunun .... maddesi ile 3402 Sayılı kanuna eklenen geçici .... maddesine göre; "bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” hükmü gereğince davalı taraf aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi olması doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple, hükmün .... ..., ... ve 6. paragrafının hükümden çıkarılarak, yerine “6099 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” sözleri yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici .... maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/07/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.