Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18121
Karar No: 2019/8074
Karar Tarihi: 03.12.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/18121 Esas 2019/8074 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, köy halkından bir şahıs tarafından defalarca tasarruf edildikten sonra köy tüzel kişiliğine hibe edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve köy adına tescili istemi ile açılmıştır. Mahkeme, taşınmazın bir bölümünün köy tüzel kişiliği lehine tapuya kaydedilmesine karar vermiştir. Ancak, davanın sonucunu etkileyen hibe iradesinin araştırılmadığı ve Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği sorulmadığı için kararın bozulması gerektiğine karar verilmiştir. Detaylı olarak açıklanan kanun maddeleri şunlardır: Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi.
16. Hukuk Dairesi         2016/18121 E.  ,  2019/8074 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    KANUN YOLU : TEMYİZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 145 ada 1 parsel sayılı 365.649,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, hükmen mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı ..., hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın bir bölümüne ait tapu kaydının iptali ve bu bölümün köy adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın 13.04.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda mavi renkle boyalı olarak gösterilen 3.370,17 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı ... Köyü Tüzel Kişiliği adına arsa ve bina vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın başlangıçta ..."ye ait olduğu, ..."nin burayı ekonomik amaca uygun olarak tarla ve çayır vasfıyla 20 yılı aşkın süre malik sıfatıyla ekip biçtiği, sonrasında köy tüzel kişiliğine bağışladığı, köy tüzel kişiliği tarafından da taşınmazın kadastro öncesi dönemde 20 yılı aşkın süredir çayır olarak biçilmek suretiyle kullanıldığı ve daha sonra köy ihtiyacı nedeniyle buraya muhtarlık binası, taziye evi ve morg yaptırıldığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli değildir. Çekişmeli taşınmaz, kamu orta malı mera niteliğiyle tespit edildikten sonra gerçek kişiler tarafından açılan dava sonucunda, davanın reddi kararı üzerine hükmen mera olarak tescil edilmiştir. Davacı Köy Tüzel Kişiliği, taşınmazın bir bölümünün köy halkından ..."ye ait olduğunu, ... tarafından 60 yılı aşkın bir süre tasarruf edildiğini, sonrasında taşınmaz bölümünün Köy Tüzel Kişiliğine mezarlık, cami veya benzeri bina yapılmak üzere hibe edildiğini, taşınmazın üzerine köy halkı tarafından taziye evi inşa edildiğini ve mera ile herhangi bir ilgisi olmamasına rağmen kadastro çalışmaları esnasında mera parseli içerisinde bırakılmak suretiyle sınırlandırıldığını ileri sürerek dava açmış, davalı Hazine ise taşınmazın mera olduğunu savunmuştur. Ne var ki Mahkemece, davacı Köy Tüzel Kişiliği lehine Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde belirtilen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği yöntemince araştırılmamış ve hibe hususu tam olarak ortaya konulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece, hibe iradesinin araştırılması yönünde davacı taraftan delilleri sorulduktan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, şahıslardan seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile ziraat ve inşaat mühendisi bilirkişiler ile teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve keşif sırasında dinlenecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, halen kimin zilyetliğinde olduğu, nasıl tasarruf edildiği, hibe edilip edilmediği, taşınmazın zilyetliğinin devredilip devredilmediği, davacı tarafın zilyetliği varsa ne zaman başladığı ve ne sıfatla zilyet olduğu hususları maddi olaylara dayalı olarak sorulmak suretiyle kesin olarak belirlenmeli, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli ve bu şekilde zilyetlik ve hibe iddiaları kuşkuya yer bırakmayacak şekilde aydınlatılmalı; ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden ise imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir komşu parsellerle karşılaştırılmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını içerir rapor düzenlemesi istenilmeli; inşaat mühendisi bilirkişisinden, taşınmazın üzerindeki binaların cinsini, yaşını ve kapsadığı alanı gösterir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; teknik bilirkişiden ise, keşfi izlemeye ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli krokili rapor tanzim etmesi istenmeli ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi