20. Hukuk Dairesi 2017/9686 E. , 2018/5223 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişiler tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi vekili, .../05/2013 havale tarihli dava dilekçesi ile; davalı gerçek kişiler adına tapuda kayıtlı olan ... ili, ... ilçesi, ... köyü ... parselin öncesi itibarıyla orman olduğu ve 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman sınırı içinde kaldığı halde, 2013 yılında yapılan orman kadastro çalışması sonucunda orman sınırı dışında bırakıldığını belirterek, taşınmazın orman sınırı içine alınmasına, orman niteliğiyle ... adına tesciline, elatmanın önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmış, mahkemece, davanın kabulüne; 56 nolu Orman Kadastro Komisyonu çalışmasının iptali ile taşınmazın .../08/2015 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) işaretli 4342 m2 bölümünün orman sınırı içine alınmasına, tapu iptali tescil ve elatmanın önlenmesi isteminin tefrikine karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, .../04/2013 tarihinde ilan edilip kesinleşen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik .../B madde uygulaması, 1983 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükme esas alınan uzman bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazın 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp, 1949 yılında kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı, aplikasyonda orman sınırı dışında bırakılmış ise de; (A) işaretli bölümün eylemli orman olduğu gerekçesiyle bu bölüm yönünden Orman Yönetiminin davasının kabulüne ve orman sınırı içine alınmasına karar verilmiş, davalı gerçek kişi, geçmişte ve halen orman olmadığı, eğimin de düşük olduğu gerekçesiyle hükmü temyiz etmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma, inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın 1983 yılında yapılan kadastro sırasında 15104 m2 yüzölçümüyle, tarla niteliğinde, Ocak 1953 tarih ... sayılı tapu kaydı nedeniyle gerçek kişi adına tespit edildiği, daha sonra taksim yolu ile davalı gerçek kişilere intikal ettiği, 1949 yılında kesinleşen orman sınırları içinde iken, 2012 yılında yapılan aplikasyon sırasında tevzi tapusu nedeniyle orman sınırı dışında bırakıldığı, uzman bilirkişi raporunda; (A) işaretli bölümün kapama meşe ormanı; (B) işaretli bölümün ise tarım arazisi olduğunun açıklandığı, eğimin ise hangi bölümde olduğu açıklanmaksızın % ... olarak belirtildiği anlaşılmaktadır.
Yörede maki sahalarının tesbitine dair talimatnamenin .... ve 6. maddeleri gereğince orman muhafaza karakteri taşıyan taşınmazların orman rejimi dışına çıkartılmaması gerektiği açıklanarak, daha önce yapılan işlemin yasa ve yönetmeliğe aykırı olması nedeniyle makiye ayırma işlemleri iptal edilmiş olup, 5653 sayılı Kanunda ve .../08/1950 tarihli yönetmelikte maki komisyonlarının kesinleşmiş orman sınırı içinde maki tesbit işlemi yapacağı konusunda hiçbir hüküm bulunmadığı gibi, ormanların ve orman muhafaza karakteri taşıyan makiliklerin hiç bir zaman makiye ayrılamayacağı, ayrılmış olsa bile yasaya aykırı olarak yapılan işlemin yok hükmünde olacağı, HGK"nın, YKD"nin Ekim 2002 sayısında yayınlanan ....02.2002 gün ve 2002/...-.../97 sayılı kararında kabul edildiği gibi; orman içinde kalan ya da orman sınırı dışına çıkartılan alanlarda tapu kayıtlarına değer verileceğine ilişkin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 45. maddesi Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün 31/... ve .../03/1989 gün 35/... ve .../06/1989 gün 7/... sayılı kararları ile iptal edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, önceki keşiflerde görev almamış bir fen, bir orman ve bir ziraat bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmazın hangi bölümünde eğimin yüzde kaç olduğu klizimetre ve eski tarihli memleket haritasındaki münhaniler yolu ile hesaplanmalı, 3116 tahdidi içinde kalıp, eğimi % ..."nin üzerinde olan bölüm varsa, bu bölümde makiye ayırma işleminin geçerli olmayacağı, taşınmazın 1949 yılında yapılan orman sınırları içinde kalmaya devam ettiği, aplikasyonun kişilere yeni dava hakkı vermeyeceği gözetilerek bu bölüm orman sınırı içine alınmalı, eğimi % ..."nin altında olan bölümlerde ise sadece eylemli orman olmasının davanın kabulü için yeterli olmayacağı, taşınmaza revizyon gören 4753 sayılı Kanuna göre oluşan tapu kaydına değer verilmesi gerektiği düşünülerek bu bölüm hakkındaki davanın reddine karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/07/2018 günü oy birliği ile karar verildi.