Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/35256
Karar No: 2016/2457
Karar Tarihi: 15.02.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/35256 Esas 2016/2457 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/35256 E.  ,  2016/2457 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ


DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti
Davacı, davalı Bakanlığa ait hastanede alt işveren işçisi olarak çalışırken iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle feshettiğini iddia ederek, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretinin ödetilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti
Davalı T.C. S.. B.. vekili, davacının alt işveren işçisi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz
Kararı davalı T.C. S.. B.. vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanunî gerektirici sebeplere göre davalı T.C. S.. B..’nın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında yıllık izin ücretine esas izin günlerinin tespiti konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin işyerindeki kıdemi 1 yılı doldurduğunda iznin hak edildiği tarihte yürürlükte olan Yasaya göre belirlenecek izin süresi kadar ücretli izin hakkı doğmaktadır. Ücretli izin hakkının ücret alacağına dönüşebilmesi için iş sözleşmesinin sona ermiş olması gerekir. 1475 sayılı ve 4857 sayılı Yasalarda ücretli izin günleri farklı olarak belirlenmiştir. İş sözleşmesi sona erdiğinde iznin hak edildiği tarihte yürürlükte olan Yasaya göre belirlenecek kullandırılmayan izin günleri tespit edilip akdin sona erdiği tarihteki çıplak brüt ücret üzerinden ücretli izin alacağı hesaplanmalıdır.

Somut olayda davacı, davalı Bakanlığa ait hastanede alt işveren işçisi olarak 01.10.1994-18.07.2013 arasında çalışmış ve iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle feshetmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ücretli izin alacağına esas izin günlerinin tamamı 4857 sayılı Yasaya göre ve fazladan belirlenmiştir. Oysa davacının çalışmasının bir kısmı 1475 sayılı Yasanın yürürlükte olduğu döneminde geçmiştir. Mahkemece, davacının yıllık izin ücretine esas izin süresinin, çalışmanın tamamının 4857 sayılı Yasanın yürürlükte olduğu dönemde geçmiş gibi belirlenmesi isabetsizdir.
3- Taraflar arasında, davalının harçtan muaf olması durumunda peşin harç ve ıslah harcı yatırılmasının gerekip gerekmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Devletin, mahkemelerin faaliyetlerine karşılık olmak üzere harç pulu yapıştırılmak suretiyle aldığı paraya harç denir. Mahkemelerin yürüttükleri yargısal faaliyet ve işlemler parasız değildir. Devlet, mahkemeleri işler bir şekilde hak arayanların hizmetinde tutabilmek için, bazı giderler yapar (hâkim ve diğer memur aylıkları, bina gideri, kırtasiye ve demirbaş ücreti vs gibi). Bu giderlerin bir kısmı mahkemelerin faaliyetlerinden yararlananlardan harç olarak alınır. Nitekim bir Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında harcın, özel ve tüzel kişilerin, özel çıkarlarına ilişkin olarak kamu kuruluşlarının hizmetinden yararlanmaları karşılığında yaptıkları ödemeler olduğu belirtmiştir (7.12.1964 gün ve 3/5 sayılı İBK). Yine, başka bir İçtihadı Birleştirme Kararında “Harç, Devletin mahkemeler aracılığı ile yaptığı adlî hizmete ondan yararlananların katkısıdır. Ancak yasada belirtilen durumlarda harç alınabilir.” denilmiştir (16.11.1983 gün ve 5/6 sayılı İBK).
Başvuru harcı; dava açılırken veya davaya müdahale, ihtiyatî tedbir, ihtiyatî haciz, delil tespiti talebinde bulunanlar tarafından peşin olarak ödenmesi gereken harçtır.
Karar ve ilam harcı; konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda, hüküm verilmesi hâlinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden nispî olarak alınan harçtır. Nispî karar ve ilam harcının 1/4’ü başvurma harcında olduğu gibi, dava açarken davacı tarafından peşin olarak ödenir. Peşin olarak ödenecek 1/4 oranında karar ve ilam harcı, dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden hesaplanır. Şayet yargılama sırasında dava değerinin daha fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o oturum için davaya devam edilir. Ondan sonraki oturuma kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmazsa davaya devam olunmaz. Yani dava işlemden kaldırılır (Harçlar Kanunu md. 16/IV, 30, HUMK. 409). Nispî karar ve ilam harcının geri kalan 1/3’ü hükmün verilmesinden itibaren iki ay içinde ödenir (Harçlar Kanunu 28/a,1 30 md.). Yani nispî karar ve ilam harcının sonradan tamamlanması mümkündür.
Harca tâbi davalarda harç ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz (Harçlar Kanunu md. 32, 27/III). Yine harca tâbi bir davanın harç alınmadan incelenmiş ve karara bağlanmış ve kararın bu şekilde kesinleşmesi hâlinde kanun yararına temyiz (HUMK. md. 427/VI-VIII) üzerine karar yalnız harç nedeniyle kanun yararına bozulur.
Harçtan muaf olan dava ve işlerin bazıları Harçlar Kanunu’nun 13, 14, 123/II. maddelerinde, diğer bazıları da özel kanunlarında gösterilmiştir (Harçlar Kanunu md. 123/1.). Yargılama giderleri hakkında hüküm verilebilmesi için tarafların dilekçelerinde yargılama giderlerini açıkça istemiş olmalarına gerek yoktur. Mahkeme, talep olmasa dahi yargılama giderlerine ve vekâlet ücretine de kendiliğinden karar vermekle yükümlüdür. Nitekim 29.05.1957 gün ve 4/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da bu yöndedir. Mahkeme, hükmünde, yargılama giderlerini tamamen veya kısmen unutmuş ve hüküm bu şekilde kesinleşmiş ise, davayı kazanmış olan taraf yargılama giderleri için ayrı bir dava açamayacaktır. Çünkü yargılama giderlerine yalnız asıl davada ve kendiliğinden karar verilir.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 2. maddesine göre, “Yargı işlemlerinden bu Kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harcına tâbidir”. 11. maddesine göre, “Genel olarak yargı harçlarını davayı açan veya harca mevzu olan işlemin yapılmasını isteyen kişiler ödemekle mükelleftir”. 27. maddesine göre, “(İ) sayılı tarifede yazılı maktu harçlar ilgili bulunduğu işlemin yapılmasından önce peşin olarak ödenir”. 28. maddesine göre, “Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin, geri kalan kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödenir”. 31. maddesine göre, “Peşin alınan karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gerekenden fazla olduğu anlaşılırsa fazlalık istek üzerine geri verilir”. 32. maddesine göre, “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz”. 33. maddesine göre, “Özel kanunlarla harçtan muaf tutulan kişilerle, istisna edilen işlemlerden harç alınmaz”. Yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere, harca tâbi işlemlerden harç alınması Harçlar Kanunu uyarınca emredici niteliktedir. Harç miktarı ve vekâlet ücreti de dava değerine göre belirlenmektedir.
Davacı taraf harca tâbi olup karşı taraf harca tâbi değilse de, yasanın aradığı şart davayı açan tarafın harca tâbi olup olmadığıdır. Harca tâbi ise, mutlaka yasanın belirlediği oran ve miktarda harç alınması yasa gereği olduğundan, mahkemece bu hususun re’sen dikkate alınması gerekmektedir. Karşı taraf harçtan muaf olması yasal sonucu değiştirmeyecektir. Kanunda yer alan bir husus da, "davalı taraf harçtan muaf olduğundan, mahkemece davacıdan da harç alınmasına gerek yoktur" yorumu ile TMK. 1. maddesine göre boşluğun içtihatla doldurulduğundan söz edilemez. Zira ortada yasal bir boşluk söz konusu değildir. Özel nitelikteki bir kısım davalardaki harçlarla ilgili hususu genelleştirerek, yasanın emredici hükmüne aykırı uygulamaya geçmek usul ve yasaya aykırıdır.
Nispî karar ve ilam harcına tâbi davalarda ıslah ile dava değerinin arttırılması hâlinde artan dava değeri üzerinden karar ve ilam harcının tamamlanması (ıslah harcı) gerekir. Harçlar Kanunu"nun 32. maddesi hükmünce, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamayacağından, dolayısıyla ıslah edilen miktar yönünden bakiye nispî karar ve ilam harcı ödenmeksizin sonraki işlemlerin yapılmasına olanak bulunmamaktadır (...............ı).
Somut olayda davacı, kısmî dava dilekçesindeki talebini ıslah ile artırmış ise de ıslah harcının yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, tamamlama harcı yatırılmayan ve dolayısıyla yok hükmünde olan ıslah beyanına değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş, harcı yatırılmayan ıslah işlemi yok sayılarak karar vermekten ibarettir. Nitekim Dairemizin 03.02.2014 tarih,............E.K. sayılı ilamında da aynı sonuca varılmıştır.
F) Sonuç
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 15.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi