13. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2223 Karar No: 2018/5585 Karar Tarihi: 12.04.2018
Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2018/2223 Esas 2018/5585 Karar Sayılı İlamı
13. Ceza Dairesi 2018/2223 E. , 2018/5585 K.
"İçtihat Metni"
KANUN YARARINA BOZMA
Hırsızlık suçundan sanık ..."un 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 493/1. maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/06/2008 tarihli ve 2002/704 esas, 2008/814 sayılı kararını müteakip, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu uyarınca anılan kararın uyarlanması talebinin reddi ile infazın durdurulmasına dair Küçükçekmece 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/06/2015 tarihli ve 2002/2 esas, 2008/22 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 27.02.2018 gün ve 94660652-105-34-13916-2017-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 09.03.2018 gün ve 2018/19389 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Dosya kapsamına göre, suç tarihinin 13/02/2002 olduğu somut olayda, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddesi 3. fıkrasında yer alan “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenlemeye ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun “Zaman bakımından uygulama” başlıklı 7. maddesine nazaran, önceki ve sonraki temel ceza kanunlarının ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Uyarlama yargılaması yapılırken infaz yasası hükümleri nazara alınmaksızın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. maddesi ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme karşısında, önceki ve sonraki temel ceza kanunlarının ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği, temel cezanın ne şekilde saptanacağının belirlenmesi ve bireyselleştirmenin yapılması için de duruşma açılması gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden KABULÜ ile Küçükçekmece 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/06/2015 tarihli ve 2002/2 esas, 2008/22 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 12/04/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.