22. Hukuk Dairesi 2017/11273 E. , 2018/5174 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 22.02.2005 – 03.10.2013 tarihleri arasında iki dönem halinde olmak üzere bakım onarım sorumlusu olarak çalıştığını, iş akdinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini, müvekkiline 07.10.2013 tarihinde keşide edilen ihtarnamede 04.10.2013-05.10.2013-07.10.2013 tarihlerinde mazeretsiz olarak işe gelmediğinin ifade edildiğini ancak müvekkilinin iş akdinin, eşi ile davalı işyeri insan kaynakları sorumlusu Sibel Şölenci arasında yaşanan olay nedeniyle 03.10.2013 tarihinde feshedildiği söylenerek mesai bitmeden işyeri dışına çıkarıldığını ve 04.10.2013 tarihinde mesaiye gitmesine rağmen işbaşı yaptırılmadığını, müvekkilinin iş akdinin davalı işveren tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığını, müvekkilinin çalışma süresince yasal çalışma sürelerinin çok üzerinde çalıştırıldığını, bu çalışmaları karşılığı olan fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, müvekkilinin 2009 yılına kadar üretim bölümünde vardiya amiri olarak her pazar, 2009 yılından itibaren ise bakım onarım sorumlusu olarak ayda iki pazar çalışma yaptığını, ayrıca çalışma süresi içerisindeki tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, ancak hak etmiş olduğu ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve hafta tatili ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının 27.07.2011 tarihinde kendi isteği ile istifa etmesi üzerine ibraname imzaladığını, bu ibranamedeki tüm çalışmaların işyeri kayıtlarında gerçek, tam ve doğru olarak kayıtlı olduğunu, bordrolarda yazılı olan dışında hiçbir fazla mesai alacağı olmadığını, davacının bu alacaklarını aldığını, çalışılan ve çalışılmayan ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatillerine ilişkin ücretlerini aldığını, her ne ad altında olursa olsun başka hak ve alacağının olmadığını, feshin işveren açısından haklı sebebe dayandığının kabulü ile tüm alacak taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II-g bendi gereğince haklı sebebe dayanılarak feshedildiğinden kıdem ve ihbar tazminatlarının reddine, davacının yapmış olduğu fazla mesai çalışması ücretlerinin ödendiği ve davacının imzalı bordrolarda yer alan ücretinden daha fazla, fazla mesai çalışması yaptığının eş değer yazılı belge ile ispat edemediğinden fazla mesai ücreti talebinin reddine, davacının 2009 senesinden öncesi için talep ettiği genel tatil ve hafta tatili ücreti taleplerinin zamanaşımına uğradığından genel tatil ve hafta tatili ücreti taleplerinin reddine, buna göre davacının davasının tümden reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının ödendiği varsayılır.
Çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir.
Somut olayda, Mahkemece, davacının 2009 yılına kadar hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanması talebinde bulunduğu değerlendirilmiş ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesinde düzenlenen "Taleple bağlılık ilkesi" gereğince 2009 yılı ve sonrası için değerlendirme yapılmamış, 24.03.2009 tarihinden öncesine ilişkin ise taleplerin zamanaşımına uğradığından bahisle hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacak kalemlerinin reddine karar verilmiştir. Ancak dava dilekçesi dikkate alındığında; davacının 2009 yılına kadar üretim bölümünde vardiya amiri olarak her pazar günü, 2009 yılından itibaren de bakım onarım sorumlusu olarak ayda 2 pazar günü olmak üzere ve çalışma süresi içerisindeki tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı, kendisine bu çalışmaları karşılığı hak ettiği hafta tatili ücreti ile ulusal bayram genel tatil günü ücret alacaklarının ödenmediği iddia edilerek dava açtığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla mahkeme kabulü aksine, davacının yalnız 2009 yılına kadar değil 2009 yılı ve sonrası içinde söz konusu alacak kalemlerinin hesaplanarak tarafına ödenmesini talep ettiği görülmektedir. O halde Mahkemece, zamanaşımına uğrayan 24.03.2009 öncesi dönemin dikkate alınmayarak, bu tarihten sonrası dönem için de dosya içerisinde yer alan 27.07.2011 tarihli davacının imzasının yer aldığı ibranamenin de değerlendirilmesi suretiyle, davacı ile çalışma dönemleri aynı olan tanıkların beyanı yeniden değerlendirilmek suretiyle söz konusu alacak talepleri hakkında hüküm tesisine gidilmelidir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
H.Y.D.