16. Hukuk Dairesi 2016/13900 E. , 2019/8065 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 153 ada 101 parsel sayılı 25.335,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edildikten sonra “tapuda isim düzeltme” davası sonucunda hükmen ... adına tescil edilmiştir. Davacılar ..., ... ve ..., çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği iddiasına dayanarak, miras paylarına yönelik olarak tapu iptali ve miras payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 101 ada 153 parsel sayılı taşınmazın 3/7 payına ilişkin tapu kaydının iptali ile 1/7’şer payla davacılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tarafların müşterek miras bırakanı ...’den kaldığı ve murisin terekesinin taksim edildiğinin davalı tarafça ispat edilemediği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazın müşterek murisleri ...’den kaldığı ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediğini ileri sürerek dava açmış; davalı ... ise, murisin ölümünden itibaren çekişmeli taşınmazı kendisinin kullandığını, davacıların da muristen kendilerine kalan yerleri kullandıklarını savunmuştur. Şu halde, çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği tarafların kabulünde olup, ihtilaf muris terekesinin taksim edilip edilmediği ve taksim edilmiş ise taşınmazın davalıya kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır. Ne var ki, taksim hususunda mahkemece yeterli ölçüde araştırma ve inceleme yapılmamış, mahalli bilirkişi ve tanıkların taksim hususundaki beyanları çelişkili olduğu halde bu çelişkiler giderilmemiş, ortak murisin terekesine dahil olup, kadastro sonucunda muris ya da mirasçıları adına tespit ve tescil edilen dava dışı başka taşınmaz mallar bulunup bulunmadığı ve bu taşınmazların kadastro sonucu akibetlerinin ne olduğu saptanmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve yetersiz incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; mahkemece sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle, tarafların ortak miras bırakanı ... terekesine dahil olup, kadastro sonucunda muris ya da mirasçıları adına tespit ve tescil edilen dava dışı başka taşınmazlar bulunup bulunmadığı hususu ayrıntılı şekilde araştırılmalı; varsa sözü edilen taşınmazların tapu kayıtları, kadastro tespit tutanakları ve dayanağı belgeler ile başka dava dosyasında dava konusu iseler ilgili dava dosyaları getirtilmeli; bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı; yapılacak olan keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, halen kimin zilyetliğinde olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, nasıl tasarruf edildiği, murisin ölüm gününden sonra terekesinin mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise ne zaman, nerede, kimlerin katılımı ile yapıldığı, taksime tüm mirasçılarının katılıp katılmadığı, katılmayan mirasçı varsa temsil edilip edilmediği ya da sonradan icazet verip vermediği, taksim varsa çekişmeli taşınmazın kime isabet ettiği, paylaşımda her bir mirasçıya yer verilip verilmediği, taşınmaz verilmeyen mirasçı var ise bu mirasçıların nasıl ikna edildiği, kadastro tespit tarihine kadar taksimin bozulup bozulmadığı, paylaşımdan sonra dava konusu taşınmazı kimin kullandığı ve zilyetliğinin kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki oluştuğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkiler giderilmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı, öte yandan muris ...’in terekesine dahil olan dava dışı taşınmazların kimin adına, hangi nedenle tespit edildikleri ve tespit tutanakları içeriklerinde taksim olgusuna yer verilip verilmediği üzerinde durulmalı; bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.