14. Hukuk Dairesi 2015/13882 E. , 2018/3627 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.04.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya bedel iadesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı yüklenici ... ile arsa sahibi diğer davalı ... arasında ...Noterliğinin 25.05.2007 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin de davalı yükleniciden 40 Ada 12 Parselde kayıtlı birinci katta bulunan 8 numaralı bağımsız bölümü ve bu bölüme ilişkin hakları 01.10.2008 tarihli adi yazılı satış sözleşmesi ile satın aldığını, bedelini yükleniciye ödediğini ancak dava konusu 8 numaralı bağımsız bölümün muvazaalı olarak davalılardan ..."a devredildiğini, Ömer"in ..."a, son olarak İlhan"ın da ..."a devrettiğini belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini, olmadığı takdirde sözleşmeyle ödenen bedelin tazminini talep etmiştir
Davalı ... yargılamadaki beyanında; davacıya dava konusu daireyi sattığını ve parasını da aldığı halde tapuda devir yapamadığını savunmuştur.
Davalılar ... ve ... ve ... vekilleri davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı ... davaya cevap vermemiş, yargılamaya da katılmamıştır.
Mahkemece, eksik işler bedelinin davacı tarafından süresinde yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince;
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1)
Somut olaya gelince; Dava, tapu iptali tescil mümkün değilse tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece eksik işler bedelinin yatırılmadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmişse de arsa sahibi davalının dosyadaki beyanlarında eksik işler bedelinin tazmini gerektiğine ilişkin bir talebi bulunmamıştır. Kaldı ki dava konusu bağımsız bölüm tapuda arsa sahibi adına değil iyiniyetli 3. kişi konumundaki davalı ... adına kayıtlıdır. Bu durumda davacı tarafından iyiniyetli 3. kişi konumundaki davalı ..."a yapılan satışın da muvazaalı olduğu iddia edildiğinden kanıtlanması gerekmektedir. Ancak dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davalı ..."a yapılan devrin muvazaalı olduğunun kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yasal düzenlemeye uygun taşınmaz satışı bulunmadığı ve tescili istenen taşınmazın üçüncü kişiye ait olması nedeniyle tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru değildir. Ancak terditli talep olan tazminat istemi konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması da doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.