12. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/21648 Karar No: 2007/24410
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2007/21648 Esas 2007/24410 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2007/21648 E. , 2007/24410 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya 3. İcra Mahkemesi TARİHİ : 25/09/2007 NUMARASI : 2006/779-2007/583
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklının, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlattığı takipte borçlu, söz konusu ipoteklerin takipte istenen alacağa ilişkin olmayıp dış kredi için verildiğini, bunların da temin edilemediğinden karşılıksız kaldığını, takipte istenen alacağın fazla olduğunu itirazında ileri sürmüştür. Alacaklının takip konusu yaptığı ipotekerin ileride gerçekleşecek ve gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edilen TMK"nun 851 ve 881.maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ ipoteği olduğunu belirtmiştir (üst sınır ipoteği). Borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazların ne miktar için teminata teşkil edeceği, ipotek akit tablosundaki limitle sınırlandırılmıştır. TMK"nun 875.maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşması mümkün değildir. HGK"nun 1989/11-294 E, 1989/378 K. ve 24.05.1989 tarihli kararında da yukarıdaki kural benimsenmiştir. Şikayet konusu ipotekler, taraflar arasında üst sınır ipoteği olarak kurulduğundan borçlu, sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktarla sınırlı olmak üzere sorumludur. Takipte istenen alacak miktarı, her bir ipotek akit tablosunda belirtilen sorumlu limiti aştığından bu husustaki şikayetler süresiz şikayete tabidir. Mahkemece, adı geçen şikayetçinin yukarıda belirtilen kurallar doğrultusunda her bir ipoteğin sorumlu olduğu miktar araştırılarak yapılacak inceleme sonucunda oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken hiç bir inceleme yapılmaksızın ipoteklerin sorumluluk miktarını aşar şekilde yapılan takiple ilgili eksik inceleme ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, taraflar arasında düzenlenmiş bulunan borcun tasfiyesine ilişkin protokol incelenerek bu protokol çerçevesinde yapılan ödemelerin de değerlendirilmeksizin takip konusu borcun miktarı belirlenmeden eksik inceleme ile sonuca gidilmesi de doğru değildir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.