1. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/15194 Karar No: 2018/12255 Karar Tarihi: 12.09.2018
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/15194 Esas 2018/12255 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2015/15194 E. , 2018/12255 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...... Bozuklu "nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, davalı ... ile yaptıkları 16/02/1995 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle eski 628 parsel sayılı taşınmazdaki 273/22450 payın kendisine devredileceği konusunda anlaştıklarını, satış vaadi sözleşmesinin yerine getirilmemesi nedeniyle ...... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/142 Esas, 209/201 Karar sayılı dosyası ile açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının 07/05/2009 tarihinde kabul edildiğini, kararın 27/01/2012 tarihinde kesinleştiğini, karar kesinleşmeden önce davalılardan ...’ın imar ve ifraz sonucu oluşan 506 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki satış vaadine konu 191/3270 payı 03/06/2008 tarihinde davalı ..."a devrettiğini ileri sürerek 506 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki 191/3270 paya ilişkin yapılan satış işleminin iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davacının satış vaadi sözleşmesi ile kararlaştırılan bedeli ödemediğini belirterek davanın reddini savunmuş, dahili davalılar herhangi bir savunma getirmemişlerdir. Mahkemece, davalılar dava tarihinde malik olmadığından, dahili davalıların da kötü niyetli oldukları kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 506 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki 95/1633 payın davalı ... tarafından 06.03.2008 tarihinde davalı ...’a, Dursun tarafından 29.12.2010 tarihinde dahili davalı ...’e, Sadrettin tarafından 06.04.2011 tarihinde dahili davalı ...’e ve İbrahim tarafından da yargılama sırasında dava dışı şirkete devredildiği kayden sabittir. Bilindiği üzere, tapu iptal ve tescil davaları kayıt malikine karşı açılır. Aksi bir durum kayıt malikinin taraf olmadığı bir davada kendisinin taşınmaz mülkiyetini yitirmesi sonucunu doğurur ki, bu da hem Anayasanın 35. maddesine, hem de TMK’nun 683. ve devamı maddelerinde düzenlenen mülkiyet hakkına aykırı düşer. Ayrıca HMK’nun temel ilkesi olan davada karar altına alınacak hakkın ilgilisinin, davacı ve davalı sıfatı ile yer alması ilkesi zedelenmiş olur. Somut olayda, dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmazda ... malik olup, davacının 02.07.2013 tarihli dilekçesi üzerine ...’nin, davacının 25.03.2014 tarihli dilekçesi ile ...’in davaya dahil edildiği anlaşılmakta olup dava tarihi itibariyle 6100 sayılı HMK"nin 50. maddesi gereğince kayıt malikine karşı açılmış bir dava bulunmamaktadır. Hâl böyle olunca; davada taraf sıfatı bulunmayan davalı ve dahili davalılara yöneltilen davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken kesin hüküm oluşturacak şekilde davanın esastan reddi isabetsizdir. Davacının değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 12.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.